Tanrı yoktu, kader yoktu, aşk yoktu. Kadın, hiç inanmamıştı onu koruyan bir varlığın olduğuna. Kadın, inanmak istememişti kader boyunduruğu altında aslında özgür olmadığına. Kadın, hiç bilmemişti aşk duygusunu. Hayat ona bir şans vermemişti yaşaması için. Tanrı, belki vardı, belki yoktu ama kadın bir şeyden emindi, Tanrı varsa yarattıklarını çoktan unutmuştu. "Hiç hayatınızdaki her şeyin elinizden kayıp gittiğini hissettiniz mi? Her şey gözünüzün önünde yok olurken hiçbir şey yapamamanın acısını çektiniz mi? Hiç tırnaklarınıza kazıya kazıya çıktığınız o merdiven basamaklarından bir anda 'sıfırıncı basamak'a düştünüz mü?" (Kısa bir kurgudur)