UNAWARES

---

Kız yol boyunca takip edildiğini geçte olsa anlamıştı. Adımlarını hızlandırırken sırt çantasının kollarını sıkıca kavradı. İçinden çantasında sadece 1 tane defter olduğu için sevinirken arkasındaki kişinin onu yakalamaması için bin türlü dua ediyordu.

İçinde bulunduğu durum onu koşmaya davet ediyordu. Sanki insanlar bugün için sokağa dökülmüş gibiydi ve bu da onun hızını düşürüyordu.

Bir müddet daha koştuktan sonra güvenli gördüğü binanın arasına saklandı. Gözleri onu takip ettiği adamla buluştuğunda kalbi yerinden çıkacakmışçasına titremeye başladı.

Üstündeki gri hırkasının şapkasını kendisine kalkan yapmıştı. Etrafına bakındıktan sonra dümdüz koşmaya devam etti.

Kız görünmemek için adeta yerle bir bütün olurken biraz bekledikten sonra üstünü silkeleyerek çıktı sindiği yerden. Yavaş adımlarla önce kafasını uzatarak güvenliği ölçtü. Sonra kesin adımla çıktı olduğu yerden. Daha iki adım atmamıştı ki biri kollarını sıkıca sarıp çıktığı yere geri çekti.

Erkek bir eliyle kızın ağzını tutarken diğer elini kaçmaması için vücuduna dolamıştı.
Vücuduna doladığı kolu karıncalanmaya başlarken ağzını tuttuğu elinin yavaş yavaş ıslanmasıyla kızın ağladığını fark etti erkek.
Amacı onu ağlatmak değildi. Tam aksine korumaktı. Yavaşça elleri çekti kızın üstünden.

''Korkma sana zarar vermek için değil, seni korumak için burdayım ''
Kız yavaşça gözlerini erkekle buluşturdu. Net olarak görmese de onu takip eden kişi olmadığına emindi.

Erkek karşısında korkudan titreyen kızın rahatlaması için bir kaç şey söylemek adına dudaklarını aralamıştı ki tam o sırada arkada bir siluet belirdi.

Sıkıca tuttuğu kana bulanmış bir bıçak eşliğinde...