Merhaba kim olduğumu söylemicem yada hangi okulda okuduğumu ne iş(çalışmıyorum.Thanks mom!)yada herhangi bir üniversitede değilim.Yazmaktan nefret ederim eski kız arkadaşım yazardı çok güzel yazardı ama çok duygusal ve şiirsel olduğu için suratına gülerdim(telefondan yollardı yani tam olarak suratına gülmek sayılmaz) Başımdan geçenleri eksiğiyle fazlası olmadan anlatıcam.Belki ileride kendim çizdiğim resimleri bile koyabilirim bilmiyorum tabi bu siteye resim koyulabiliyorsa.1. sınıftan başlıyalım.Tülay hoca biraz japona benziyordu kısa boylu çekik gözlü kilolu klasik orta yaş Türk kadınıydı sınıfta okumayı ve yazmayı ilk öğrenen kişi bendim arkadaşlarımlada aram iyiydi ama evde işler o kadar güzel yürümüyordu okuldan geldiğim gibi akşama kadar ders çalışmak zorundaydım down sendromlu(doğru mu yazdım bilmiyorum eğer bu rahatsızlığı yaşıyan kişiler varsa burada onlardan özür diliyorum) ablamı iyileştirmek için ki o zamanlar bunun herhangi bir tedavisi yoktu, taksi plakalarını,evlerini ve babamın dökümanesini satmışlar.2 ablam var biri down sendromlu sözde özürlü ama dünyanın en iyi kalpli insanıydı.Öbürü sözde sağlıklı ama ruhu bozuk küfürbaz insanlara acı çektirmekten zevk alan başarılarımı kıskanan pisliğin teki.Neyse okuldan gelmiştim arkadaşlarımla oynamak için ara sokaktaki tamircilerin dükkanları olan bir çıkmaz sokakta oynamak istiyordum fakat annem dışarı çıkmamam için kapıyı kilitlemişti ve kapının önüne sandalye koymuştu(Annem insanlar tarafından sevilen bir matematik öğretmeni) ve ödevlerimi bitirmem fazladan ders çalışmam için baskı yapıyordu ağlıya zırlaya her istediğini yapmıştım ama saat geç olduğu için dışarı çıkamadım.All Rights Reserved