'Jaemin! Koşsana oğlum senin herifi kaldırıyorlar!' Ten kavurucu bir yaz günü güneşinin cayır cayır kızdırdığı balkon demirlerine tabiri caizse, Excalibur'un Mordred'i kılıçtan geçirdiği gibi vurmuştum karnımı, sokağımızın ortasında avazı çıktığı kadar bağıran arkadaşıma yetişebilmek adına. Hakikaten doğru söylüyordu, metropolitanımızın ortasında, güpegündüz kaldırıyorlardı adamımı. 'İşte şimdi sıçtım bacağınıza! Dağılın lan! Dağılın!' Etrafa saçılmış meyve çekirdeklerinin üzerinden sıçrayarak içeriye koştum. Bir ara etrafı toparlamadan çıktığı için Jisung'u haşlamam gerektiğini unutmamalıydım. Seul'ün derdi bitmezdi ki hiç.All Rights Reserved