DİKENİN YÜREĞİ (+18)
  • Reads 57,146
  • Votes 5,178
  • Parts 32
  • Reads 57,146
  • Votes 5,178
  • Parts 32
Ongoing, First published May 10, 2023
Mature
Hassas içerik uyarısı ⚠️
(Düzenlenecektir.)

Kitap içerisinde, 18 yaş ve altına uygun olmayan, kan, vahşet, cinsellik ve psikolojik öğe bakımından; aynı zamanda travmaya bağlı davranış bozukluklarının yer aldığı unsurlar bulunmaktadır. Lütfen buna göre başlangıcı yapınız. 

"Neye konuşacağımı veya neye susacağımı anlıyorsun fakat bunu bilmene rağmen sormadan duramıyorsun... Sürekli bir çaba içerisindesin."

"Çabalamasam ve hatta psikoloğun olarak beni seçmeseydin şu an sana Çakır bile diyor olabilirdim. Kim bilir adının Efgan olduğunu ne zaman öğrenirdim?" dediğimde huzursuz olduğum konuda, sakinliğim ile yakınıyordum. Onun sakinliği beni de sakin kılıyordu fakat benim sakinliğim onu daha sakin biri haline getirmiyordu.

Kuruyan alt dudağını ıslattı ve dudaklarını birbirine bastırıp, ıslaklığı üst dudağına bıraktı. Gözlerimin içine bakarak bunu yapıyordu. Düşünüyor muydu yoksa öylesine mi bana bakıp bakmadığını bilemezken, "Evlendiğimizde," dedi fısıltıyla.


           Bu kitapta geçen tüm karakterler
     ve olayların, gerçek kişi ve kurumlarla
    ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür.
All Rights Reserved
Sign up to add DİKENİN YÜREĞİ (+18) to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
Lanetli Aşk by SerifeUzun5
9 parts Ongoing
Abisi'nin evlenmesiyle sonunda istediğini gercekleştirip kendi evine çıkan sibel başına gelecekleri bilseydi abisi'nin evlenmesine rağmen baba parası yemek için çalışmayı bırak ayrı ev bile tutmamasına sevinir miydi? ya "evim evim güzel evim" dediği evin ona yaşatacaklarını bilseydi ne olurdu? artık onun için yapacak birşey yoktu zamanı geriye alamazdı.Zaman onun için ne gösterecekti bilemezdi ama artık geri dönüşü yoktu. .. Kötü kalpli bir kadın yüzünden lanetlenmişti o bedeni oyuncak bir bebekti ruhu ise yıllardır o evdeydi tek kurtuluşu lanetli bir aşktı ama kim onu sevebilirdi ki sevse onun için zorluklara katlanır mıydı? kimse katlanamazdı ona göre ya öyle değilse ya onun için bütün zorluklara katlanan biri varsa olabilir miydi? bütün mutluluğumla evimi temizledikten sonra temizlik malzemelerini koymak için koridorun sağ taraftaki küçük odaya gidiyordum ki bir anda boynumdan tutulup duvara hızla yapıştırılmamla kalbim korkuyla çarpmaya başlamıştım karşımda bir ruh vardı elleri boğazıma sarılı gözleri öyle korkutucu bakıyordu ki boğazım sıkılmasa çoktan cığlığımı basmıştım ben ona korkuyla bakarken o bakışlarımı umursamadan konuşmaya başladı. "o bebekten uzak dur" demişti ne bebeğinden bahsediyordu ben cevap vermek istesem bile elleri boğazımı öyle bir sıkıyordu ki sesim çıkmıyordu o ise bu durumu önemsemeden cümlesini tekrarlayıp ortadan kayboldu "o bebekten uzak dur"
KELEBEK ETKİSİ 1-2 by tubux2
78 parts Ongoing
© Tüm Hakları Saklıdır. * HİÇ BU KADAR IŞIK SAÇMAMIŞTI. İnsanların gizemli ve kutsal bulduğu mucizevi bir çiçektir lotus. Yeniden doğuş gibi saftır. Ruhun yükselişi gibi güçlü. Ölümsüzlüğü simgeler, özgürlüğü... Çamur ve bataklıkta yetişmesine rağmen hiçbir şekilde bulunduğu ortamın kirini kendi üzerine yakıştırmaz. Elif gibi... Başından geçen acı tecrübenin ardından birçok kez ölümün yakasına yapışıp yalvaran Elif, son bir kez yaşamayı tercih eder. Tüm acılarına inat... Yeniden ayağa kalkma zamanı! Fakat ona en büyük çelmeyi geçmişinin atacağından habersizdir. Düştüğü yerden kalkmayı öğrenmiştir. Fakat artık yaralarını sarmak yerine kanatmayı tercih ediyordur. Susmak yerine intikamı... * Zifiri; o gecenin bedenimde bıraktığı koca hiçliğin kelime anlamıydı. Siyaha yaklaştığım, rengimin ilk bulandığı o an... Oysa nereden bilebilirdim ki siyahı bulandıracak güçte bir beyazlığımın olduğunu. O gece herkesin arzuladığının aksine, beni daha da güçlü kıldı. Zordu, çok zor. Yaşananları kaldırmak güçtü. Yaşanacakları tahmin etmek imkânsız... Hikâyem kurumuş bir defne yaprağına yazılıydı sanki. Okuyabildiğim kadarını yaşamıştım. Ben o gece, benliğimde yaşam bulan tüm beyazları siyaha sattım. Değiştiğimi düşündüler. Oysaki yenilendim. Gerçek benliğimi buldum. Ne kadar güçlü olduğumu anladım. Kendim kararırken, siyahı akladım. Ve bir hikâyeye başladım. Kendimin yazdığı, başrolünü üstlendiği bir hikâye. Ben kim miyim? Ben Elif Sancak. Temiz ve kirli arasındaki çizgide kirli tarafa itilen bir kadın.
You may also like
Slide 1 of 10
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
EDİN cover
FEHT | Şafağın Gölgesi  cover
GÜZ SAYHASI cover
Lanetli Aşk cover
Köpek cover
KELEBEK ETKİSİ 1-2 cover
Aşiretmiş ( Gerçek ailem) cover
Mafya'ya Mahkum +18  (BxB) cover
MERHAMET  cover

YARALASAR(Kitap Oldu)

55 parts Ongoing

"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.