Syndari
  • ЧИТАТЕЛЕЙ 359
  • Всего голосов 66
  • Части 30
  • ЧИТАТЕЛЕЙ 359
  • Всего голосов 66
  • Части 30
Текущие, впервые опубликовано мая 11, 2023
Для взрослых
Ha Kyungsoo ergenlik dönemine girdiğinden beri devamlı aynı rüyaları görüp duruyordu, ölümün pençesinden çaresizce kaçarken sık ağaçlı ormanda kendisini izleyen kırmızı gözlü canavarlar onu ne zaman düşecek diye kana susamış bir şekilde, her gece izliyorlardı. Bu rüyaları neden gördüğünü asla bilmese de annesinin ona anlattığı hikayeler daima aklına geliyordu.

"...Seçilmiş olanı isteyen birçok kişi vardı fakat ruh eşine olan sevgisi öylesine büyüktü ki hiç kimseyi gözü görmezdi. Nice zenginlikler  teklif edildi, nice güzellikler önüne serildi hatta nicr tehditler aldı fakat ruh eşi onun bu hayattaki tek sahip olduğu kişiydi. Seçilmişin ruh eşi, korkunç biriydi. Öfkesi tüm kıtalarda yankı bulmuştu, insanları birer böcek gibi öldürüyordu. Herkes çok şaşırıyordu. Aslında bu dedikodular bile seçilmişe yaklaşmaya engel olmalıydı fakat o felaket gerçekleşti. Seçilmiş, kıskanç ve güç sahibi insanlar tarafından her hayatında yakalanmış, güç uğuruna kurban gitmişti. Seçilmiş her hayatında büyük acılar, korkunç ıstıraplar çekmişti. Keza bu olaylar olurken her yeni yaşamlarında ruh eşi de delirmişti. Felaketin olduğu her yaşamda, ruh eşi, seçilmişe doyamadan yitiriyor sonucunda toplu katliamlar yaşanıyordu. Her katliam sonucunda, seçilmişin mezarının önünde perişan halde olan ruh eşi göz yaşları toprağı sularken gökyüzüne haykırıp aynı yemini tekrar ediyordu 'Geçmişimde sana aittim şimdi sana, gelecekte de sana ait olacağım. Her yaşamımızda yeminim olsun ki, intikamını alacağım. Ne kadar uzaklarda da olsak, aramıza kim girse de seni bulacağım, her daim senin olacağım.' Yeminlerine kanıt olsun diye yattığı toprağı her seferinde kendi kanıyla suluyor, eşinin yanında ölüyordu..."

17 yaşını biraz geçtikten sonra inanmak istemediği hikayelerin gerçekliğini sorgulamaya başlayacaktı...
Все права защищены
Подпишись, чтобы добавить Syndari в свою библиотеку и получать обновления
или
Руководство по содержанию публикаций
Вам также может понравиться
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) от Maral_Atmc6
72 Части Текущие
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
KIZIL GECE  от DuruMavii
85 Части Завершенная история
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyordu. Göğsüm inip kalkıyor, kalp atışlarım boğazımda hissediliyordu. Karanlığın bağrında yalpalayan adımlarım kör bir noktaya takıldığında, bedenim tek seferde yere serildi. Dizlerime saplanan dikenler dilime canhıraş bir çığlık yuvarladı. Daha fenası yaklaşan adım seslerinin içime boca ettiği keskin ürpertiydi. "Yardım edin! Biri bana yardım etsin." Avuçlarımı kurumuş yapraklara bastırdığımda, yükselen çıtırtıları kulaklarımı tırmaladı. Kalkmak istedim, karnımda yine aynı kıpırtıyı hissettim. İçimde nereden geldiği, nasıl benimle olduğunu bilmediğim bir şey vardı. Tıpkı benim gibi çaresizce kıpırdanıyordu. Titreyen parmaklarımla karnıma dokundum. Islak yüzümü köhne ormanın derinliklerine çevirip daha güçlü bağırdım. "Yardım edin! Biri bize yardım etsin!" Yeniden koşmaya başladım. Dizlerimden akan kanların çıplak ayaklarıma süzüldüğünü hissedebiliyordum. Güçlükle ayakta tuttuğum bedenim bu kez bir ağaca çarptı. Kendimi sırt üstü yerde bulduğum an gözlerim korkuyla açıldı. Çaptığım şey ağaç değil bir yabancının sert gövdesiydi. Ancak o, bir çınar ağacı kadar uzun ve yapılıydı. Karanlık tüm ayrıntılarını ustaca gizlerken, üzerimde tepkisizce gezdirdiği bakışlarını ve silüetini ele veriyordu. Dirseklerimin üzerinde kalkmaya çalıştım. Buraya kadardı, gücüm tükenmişti. "S-sen..." Bir adım attı. Büyük ve yara izlerinin barındığı parmakları önüme uzandı. "Yardım istiyordun, değil mi?" Sesinin bir rengi olsaydı, bu kesinlikle siyah olurdu. Sesi, şavkı kırık bir siyahtan ibaretti. Şeytanın adaletsiz oyununda bana sunulan başka bir seçenek yoktu.
Вам также может понравиться
Slide 1 of 10
Ejderhanın Tutsağı cover
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover
Ayza - Yazılmamış Anılar (Yan Öykü) cover
HAYALDİ *Gerçek Oldu* cover
küçük ayı ve büyük ayılar cover
KIZIL GECE  cover
KIZIL KURT_1( Alfa) cover
UZAK IŞIKLAR "Kanlı Ay" cover
GECENİN HİKAYESİ cover
YASAKLANMIŞ TUTKU +18 cover

Ejderhanın Tutsağı

55 Части Текущие

Ben kralın biricik kızı, krallığımızın yegane prensesi Katherine Bloom'um. Her zaman ne istersem elde etmiştim. Kralın kızı ve aynı zamanda tek çocuğu olduğum için bana hiç bir zaman saygıda kusur edilmemişti. Haliyle durumlar böyle olunca azıcık da olsa şımartıldım diyebilirim. Ancak yinede ben bu gücümü insanlara karşı kötü kullanmadım. Her zaman mütevazi bir kişi olmaya çabaladım. Hayatım normal seyrinde devam ederken aklımda kocaman bir ejderha tarafından kaçırılıp onun tutsağı olmak elbette yoktu. *Kapak tasarım = Dow Design▪︎ @preallens*