Elimde üzerine damla damla kan sıçramış eski bir parşomen parçası, parşomenin üstü itiraflarla dolu. Karşımdaki adam kendini tam kalbinden vururken, benim buz gibi olmuş bedenim, içimin yangınıyla zıtlaşıyordu Tir tir titreyen bedenime rağmen elimdeki tek kurşunlu silahı sıkıca kavradım. Ne o silahı kalbime dayamaya, ne de yaşamaya devam etmeye cesaretim vardı Gözleri açık bir şekilde yerde yatan adam silahı kalbime dayamaya itse de beni, korkaktım ben...