Bir çıkmaz sokağa girdiğinde, ufacık bir çatlak sana gün ışığını veriyorsa çıkmaz sana daha az sancılı bir rüya gibi görülebilir. Zaaflar korkunç bir hal aldığında sapılan çıkmazların barındırdığı melek yüzlü şeytanlar toy ruhu kandırabilir ama kalbim bunu hep reddetecek kadar diridir. Kalbim bir okyanusu reddedebilir ama ruhum çoktan o okyanusun suyuyla yıkanmış olabilir. "Zaaflarını saklamazsan yaralarını saklamak zorunda kalırsın," dediğinde bir yaz akşamının huzur veren kokusu gibiydi sesi, "Kimse görmesin diye saklamaya çalışırsın. O zaman da bir kutu yara bandı bile işine yaramaz." Varlığı beni terk ettiğinde boşluğa düşüp yok olacağımı düşünsem bile hırçın dalgalara benzeyen öfkem beni ensemden tuttu, "Ruhun da sarışın kalsın istiyorsan," dedi. Bal rengi saçlarım omuzlarımdan serin bir yaz rüzgarıyla dalgalandı, "Çıkmazdan uzak durmalısın." "Ya durmazsam?" "O zaman," dedi kederli bir sesle, "Gelmek için bir kez daha gidemezsin."