Saate baktım, gece üçtü. Bense yeni işimi bitirmişdim. Hazırlanıp kafeden çıktım. İşten sonra hep gittiğim bir park vardı. Orada biraz oyalanıp eve geçecektim. Saatin geç olmasına aldırmadan parka gitmeye başladım. Zaten beni merak edicek birileri de yoktur. En sevdiğim şeydi loş ışıklı parkta zaman geçirmek. Ürkütücü görünüyordu ama yine de seviyordum. Bir salıncağa oturdum, yavaşca kendimi sallamaya başladım. Küçükken salıncakları çok severdim. Hâlâ da seviyorum. Aniden üzerimde büyük bir gölge belirdi. Kafamı döndermeye izin vermeyip ağzıma ve burnuma bir bez tuttu. Tüm gücümle ona vurup kurtulmaya çalışdım. Nafileydi, hem benden güçlüydü, hem de kısa bir süre sonra bilincim kapandı. ××××××××××× Gözlerimi açtığımda odanın parlak ışığı gözümü yakmıştı. Bir kaç kez kırpıştırıp gözlerimi acıya alıştırmaya çalıştım. Gözlerimi tamamen açıp etrafı süzdüm. Farklı bir yerdi burası, benim odam değildi. Büyük, lüks bir odaydı. Neden burada olduğumu hatırlamaya çalışdım. Anılar teker teker hafızama geri geldiğinde korku tüm bedenime yayılmaya başladı. BENİ KAÇIRMIŞLARDI.
32 parts