Gürültünün içinde boğuluyor gibi oluyorum. sanki kıyamet kopuyor herkes kaçıyor sadece ben kalıyormuş um gibi oluyorum. hiçbir şey duymak istemiyorken kulaklarımı herşeye karşı kapatmış ken sanki kendimi uçsuz bucaksız bir kuyuya mahkum etmişim gibi oluyorum... Bazen de karanlık boğuyor beni. Hüzün boğuyor mesela. Ama hâlâ nefes alıyorum işte bir şekilde. Hayat pençelerini takmış bırakmıyor yakamı. Kıyamet kopsa umurumda olmaz diyorum mesela. Sonra ufacık bir uğultuda kiyametim kopuyor. Gözlerimi korku bürüyor. Sormuyor değilim kendime bu kadar çok istiyorken neden korkuyorsun diye. Ama cevabını bulamıyorum. Her türlü yoruyor hayat. En Mutlu günde bile sıfır sıkıntılı sıfır sorunlu bir gün dahi geçirsem bir türlü gülümseyemiyorum. Bazen unutuyor dudaklarım kaçamak bir gülüş atıyor ama sadece saniyeler sürüyor. Gülümsemem ile birlikte içime bir kor düşüyor. Sebebini yine herzamanki gibi bilmiyorum. Geçmişim mi yakıyor içimi yoksa geleceğimin endişesi mi? Bunu da bilmiyordum. Ne yazık hiç bir şey bilmiyormuşum meğerse çok şey bildiğimi düşünürdüm.
9 parts