Dolunay

Yetimhanede tanışan iki çocuğun birbirine beslediği saf bir sevgi, onları nereye kadar götürebilirdi? Yaren Kurt, 12 yaşında aşka tutulmuş küçük bir kız. Yiğit Demirkan, 13 yaşında annesi ve babasını kazada kaybetmiş küçük bir çocuk. Bu iki küçük çocuğun birbirlerine besledikleri aşk ise sandığımız kadar küçük değil.

Her şeyin mükemmel olduğu sıralarda, Yiğit Demirkan'ı evlat edinmek isteyen iki zengin çiftin gelmesiyle bu düzen bozulur. İkili yollarını ayırmak zorunda kalırlar. Dolunay olduğu bir akşamda son bir kez birbirlerini görürler. İkisi de ayrılmayı hiç istemiyorken aralarında bir söz verirler.

''Söz ver bana, hayallerimizi gerçekleştirdiğimizde burada, Ankara'da tekrar bir araya geleceğiz.''

''Söz. Sende söz ver bana, beni unutmayacaksın. İkimizde isimlerimizi duyurabilecek kadar ünlü olduğumuzda birbirimizi bulacağız. Tamam mı? Söz mü?'' Çocuk elleriyle küçük kızın tombul ellerini kavradıktan sonra,''Söz.'' diye mırıldanır.

Ertesi sabah oğlan gittiğinde, küçük kız için her şey yeni başlıyordu. Bu zorlu dönemde amaçlarına ulaşabilecekler miydi? Mesafeleri, birbirlerine besledikleri saf sevgiyle ve aşkla, atlatabilecekler miydi?