Duyduğum şeylerin şokunu yaşarken, dolan gözlerimi aniden Savaş'a çevirdim.
"Savaş... Savaş, n-ne demek benim her şeyden haberim vardı?" Bir yandan da nefes almaya çalışıyordum.
"Sen bu kadar şey yaşanmışken benden bunu nasıl gizleyebildin? Hani hiçbir şey gizlemeyecektik birbirimizden? Şimdi değişen şey ne?" Ne kadar yutkunursam yutkunayım, o yumru boğazımdan bir türlü geçmemişti.
Savaş dolan gözlerini bana çevirdi. Bir de o mu ağlıyordu? Şu an ciddi miydi? Benden bunu saklarken kafasında ne düşünüyordu? Ağlamaması gerekiyor.
"Asıl sen, benim senden hiçbir şey gizlemeyeceğimi bilmiyormuş gibi konuşuyorsun." Deyip kafasını yana eğip, burukça gülümsedi.