Tam karşılık vermek için ağızını açmıştı ki koridordan kalın bir erkek sesi geldi. "Bölüyor muyum acaba?" dedi. Annesi hemen kenara çekildi ve sesin kimden geldiğine baktı.
Yaklaşık 1.85 boylarında, 30'lu yaşlarda geniş omuzlu bir adam yavaşça kapıdan içeri girdi. Işıklar açık olmadığından başta net göremiyordu Asena, adam birkaç adım ileri atınca daha net gördü ve adamla göz göze geldiler. Asena bir anda karşıdaki gözlerin ay ışığında bile ne kadar yeşil göründüğünü düşündü. Kumral dalgalı saçları, hafif sakalları ve geniş bir çenesi vardı. Kaslı vücudunu belli eden siyah bir gömlek ve pantolon giyiyordu. Annesi hemen araya girdi.
"Hayır Zafer bey kusura bakmayın, neye ihtiyacınız vardı?" diye sordu, biraz önceki hareketinin fark edilip edilmediği konusunda endişeliydi belli ki.
Zafer İpek'e dönüp gülümsedi. "Hayır İpek hanım, önemli bir telefon görüşmesi yapmak için sessiz bir yer arıyordum." dedi.
"Burada yapabilirsiniz, hadi Asena benimle gel." dedi annesi Asena'ya gülümseyerek.
Asena ne yapıcağını bilemiyordu. Kalbi duracakmış gibi hissediyordu ve çok heyecanlanmıştı, yanaklarının kızardığından emindi ve ışığı kimse açmadığı için çok mutluydu. Hayatında hiç bu kadar çekici bir erkek görmemişti!
Hızlıca annesinin yanına yürüdü, yürürken Zafer'in ona baktığını hissedebiliyordu ve daha da heyecanlanmıştı. Zafer'in yanından hızlıca geçerken yere düşecekmiş gibi hissetti, tüm vücudu yanıyordu.
Mutfaktan çıkana kadar nefesini tuttuğunun farkında değildi Asena, koridora çıktıklarında derin bir nefes aldı. Arkasına baktığında ise Zafer ile tekrardan göz göze geldiler. Asena hemen kafasını çevirdi. Bu gözleri hayatı boyunca unutamayacağını düşündü.
Bu adam kimdi böyle?