Nefes ve Kan
  • Reads 74
  • Votes 11
  • Parts 4
  • Reads 74
  • Votes 11
  • Parts 4
Ongoing, First published May 24, 2023
Amore Prensesi Selene normal prenseslerin aksine tüm hayatı boyunca savaş ve bitki bilimi konusunda eğitim görmüştü.  Çünkü amcası taht yenilgisinin intikamını son varis olan Selene'nin canıyla almaya kararlıydı. Ama bu antik ejderha zamanlarına dayanan bir kan davasını tekrar gün yüzüne çıkartmıştı. Selene her ne olursa olsun kendi halkını korumaya ve huzuru bu dünyaya tekrar getirmeye söz vermişti, nasıl yapacağını henüz bilmesede.

Bir yetim olarak büyüyen Ardor Fiamma küçük yaştan beri avcı olarak yetiştirilmişti, ama onu diğer avcılardan ayıran bir şey vardı. Kendisi ilk andan itibaren prensesi korumak için seçilmişti. Büyü gücü, zekası ve dayanıklılığı normal bir avcı olamayacak kadar mükemmeldi.  Hayattaki en büyük hedefi avlayabildiği kadar ejderha avlamak ve ona verilen görevi ne olursa olsun yerine getirebilmekti.

Bir gecede beklenenden daha erken ve hazırlıksız savaşın ortasına düşen bu iki yabancı, büyük bir felaketi önlemeye çalışırken kendileri ve birbirleri hakkında bir çok şey öğreneceklerdi. Karanlık sırlar etraflarını sardığında her şeyin göründüğünden daha zor olduğunu göreceklerdi. Felaketi önleyecek anahtar neredeydi, nasıl bulup getireceklerdi?
All Rights Reserved
Sign up to add Nefes ve Kan to your library and receive updates
or
#916tarihikurgu
Content Guidelines
You may also like
AİDİYET - ADEN & DEVRİM by RuyamG
37 parts Complete
''Yıllardır beni görmeni bekliyorum.'' Bir eli çıplak sırtımdayken diğer eli bacağımı okşuyordu. Sıcak nefesi dudaklarıma vururken ifadesiz kalmak benim için çok zordu. İçimden yükselen duygularla ona teslim olmak istiyordum. ''Her zaman bir adım arkandaydım. Sadece bir kere... kafanı çevirseydin beni görürdün, Aden.'' Sesindeki muhtaçlık ona hiç yakışmıyordu. Herkes onun gücünden ve ne kadar yenilmez olduğundan bahsederken onun tek istediği bendim. Hem de yıllardır... Hislerini bilmediğimi ve onu görmediğimi düşünüyordu. Ne kadar yanıldığını ah bir bilse! ''Kokunu özledim.'' Kafası boynuma sokulurken bedenim istemsiz olarak titredi. Ben... daha önce bu hislerle hiç kuşatılmamıştım. Bedenim benden bağımsız hareket ediyordu. ''Devrim...'' Anında işaret parmağıyla dudaklarımın üzerini örttü. ''Şhhh,'' ''Bugün benim sıram, Aden Özkan.'' Hem aklımı başımdan alıyor hem de konuşmama izin vermiyordu. ''Seni her gördüğümde yapmak istediğim ilk şey buydu.'' Sırtımdaki elini sıkılaştırırken bacağımdaki elini daireler çizerek belime çıkardı. ''Seni böyle kollarımın arasında sarmak istiyordum.'' Fısıldayarak, ''Sonsuza kadar.'' dedi. ''Devrim, ben...'' ''Bir kez daha sözümü kesersen Aden, seni susturma yöntemim dudaklarım olacak.'' Ne!? Şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Kollarının sıcaklığıyla mayışan bedenim gerginleşti. ''Buna daha fazla dayanamıyorum. Sensizlik... beni mahvediyor.'' Sözleriyle darmadağın olmuş bir haldeydim. Onun olmak istiyordum. Bunu yapamazdım çünkü bizim ailelerimiz düşmandı! Devrim ne düşündüğümü anlamış olacak ki, ''Siktiğimin düşmanlığı umurumda bile değil, Aden.'' dedi. Oturduğum masaya heybetli bedeniyle yaklaştı. ''Ben Devrim Soypak, seni kendime alacağım.'' ''Öyle ya da böyle!'' ''Hazırlan Aden, çok yakında gelinim olacaksın.''
You may also like
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
GÜN TABAĞI | TEXTİNG cover
Dönüm Noktası ( 1 Mart İtibariyle Tüm Bölümler Düzeltilecektir.) cover
KARA MURAT | Mahalle Serisi cover
BERDEL (+18) cover
SEN BEN VE BİZ. *Texting* (+18) cover
KADERİN ÇİZDİĞİ YOL (Düzenleniyor) cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
Sabır Vaktine Esirdir / Texting cover
AİDİYET - ADEN & DEVRİM cover

Lafügüzaf

18 parts Ongoing

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.