Gelip yanıma oturdu.
"seni öpmek istiyorum" dedi. Heyecandan kalbim yerinden çıkacaktı. Bana dogru eğildi. Beni öpmesini istiyor muydum?
Evet, istiyorumm
Dudakları dudaklarıma değdi, sanki yıllardır sevdiği kadına hasret kalmış gibi derin bir özlemle öpmeye başladı. İçimi basan ateşle heyecanım katlanarak arttı. Öpüşleri sıcacık ve yumuşaktı. Kendini geri çektiğinde yüzümü avucunun içine aldı ve küçük bir buse kondurdu. "çok güzelsin be kızım, senin için yanıyorum" dedi. Nerden geldiğini bilmediğim bir cesaretle "tek sen yanmıyorsun, bende yanıyorum " dedim. Gözleri memnuniyetle kısıldı ve beni göğsüne uzandırdı. Başımın üstünde dudaklarını gezdirdi sanki kokumun tüm hücrelerine geçmesini ister gibi kokumu genzine çekti. Onu seviyordum, onun yanında olmak bana güven ve huzur veriyordu. Ona olan hislerimi açıklamam gerekiyordu. Nede olsa o itiraf etmiş sayılırdı tam bir itiraf gelince karşılık verecektim. Bu düşüncelerle ona sarıldım ve gözlerimi kapadım. Kokusu çok güzeldi. Derin ve etkileyici bir kokusu vardı.
Siz: Sırf beraber çalıştığımız için bana böyle davranmanıza izin veremem, İlker Bey?
İlker bey: Davranışlarımın sebebi sadece beraber çalışmamız değil Başak hanım.
Siz: Peki ya ne?
Siz: Ne bu haddinizi aşmalarınız?
Siz: Sabrımı zorlamalarınız.
İlker bey: Aklımı sikip attığın için bunların cevapları bende de yok. Buna aşk diyorlar ama çok saçma.
İlker bey: Hiçbir insan, bir insanın iradesini bu kadar sikemez.