Cahiliyet, halkımızı yok etti. Bu savaşta, bu özgürlük savaşında binlerce Osmanlı kazığı üzerinde asker ve duygularımı kaybettim. Padişahların kurduğu bu manyetizmaya öyle büyük bir taş oldum ki, ne geriye eski Osmanlı diktatörlüğü ne de zulüm kaldı. Özgürlük kırmızı beyaz bir bayrak altında dalgalandı ta ki, III. Ahmed uğursuz bir kuşatma ile ortaya çıkana dek. Bayrak ayaklar altına alındı, Osmanlı yeniden küllerinden doğdu ve bu küllerin savurgan acısına Lale Devri adı konuldu. Şimdiyse azınlık olarak yaşadığımız Türk kimliğimizde kendimizi gizlememiz ve yeniden Medrese hükmünü getirmek için savaş vermemiz gerekliydi.
❗️Bu kitap tarihi kaynaklardan ilham alınarak yazılmıştır. Kaleme alınan savaş, harem, eğitim ve medrese hayatı tamamen bilir kişi ve araştırmaya dayalıdır. Araştırmaya ve kurguya yardımcı olan isimler:
Atilla Kağan Kaya
Salih Cerrahoğlu
Ve İlber Ortaylı eserleri.
Çizer ve kurgu içi resimler: İclal Türkmen
Geçmiş hayatınızı yaşama şansınız olsaydı ne yapardınız?
On yıllık ilişkisi büyük bir ihanet ile son bulduğunda Eda artık bir gerçeği kabul etmek zorunda kalmıştı.
Gerçek aşk diye bir şey yoktu.
Varsa da onu bulmak gibi bir niyeti olmamıştı.
Arkadaşının zoruyla sonunda evden çıktığında aklına en son gelen şey bir falcının karşısına oturmaktı. Egzotik giyimli kadının karşısına oturduğunda ise söylediklerini dinlemekten başka çaresi yoktu.
Falcı ona aşkı bulması için geçmişte yaptığı bir hatayı düzeltmesi gerektiğini söylediğinde parasını boşa harcadığını düşünmekten kendini alamamıştı.
Fakat eve dönerken geçirdiği kaza sonucu gözlerini İngiltere'de 1823 yılında açtığında kendini önceki yaşamı olan Helena Anne Mercer olarak buldu. Şimdi tek yapması gereken yapılacak hatalı seçimi bulmak ve bunu engelleyebilmekti.
Ama hiçbir hata bu kadar cezbedici olmamıştı.