"Ben dinler, yazarım..." serisinin birinci hikayesi. Zehra Kadın ise yalnız başına yerin altında koşmuştu ve güvenebileceği tek varlık kendisi olmuştu. Henüz yalnızken yaşadığı korkunun etkisinden yeni çıkmıştı ve bu yüzden yanında güvenebileceği birileri olsa da karanlığa yeniden girmek istemiyordu. Fakat Selçuk Öğretmen hep gelişiyordu, öğreniyordu. İyi bir öğretmen olmamın kuralı da bu idi, sürekli öğrenmek ve tecrübe etmekti. Gelişmeyi, her zaman öğrenmeyi ve merak duymayı, kendini yenilemeyi bilen bir eğitmendi. Sarman ile karşılaştığında mantıklı bir açıdan bakıp yaşadıklarının hayal olduğunu düşünürken, her şeyin bir deneyim olduğunu hatırlamış ve kendini güçlendirmişti; şimdi cesaret veren, güven veren oydu. Verdiği cesaretin, bakışlarının güçlü bir etkisi olacaktı ki Satı Ana ve Zehra Kadın, Selçuk Öğretmen ile Beria'nın arkasından mağaranın kocaman girişinden karanlığa daldılar. Kuşlar kanatlarını hala iki yana açmış, kıpırdamadan duruyorlardı.