"Ne süslü, rengarenk bir hayat hikayesi ne de sevgi dolu bir mutluluk masalıydı. Bu, iki yaralı ruhun, yaralarını sarma çabasının hikayesiydi."
"Son 3 gün. Hayatımın kalan son zamanıydı. Ben ölümü beklerken, o bana yaşamayı öğretti. Hayattan tamamen çekilmek için sabırsızlanırken, bana 3 günün nasıl 3 saniye gibi hızla akabileceğini gösterdi. İşkence gibi gördüğüm bu hayatın aslında mutluluğa da yer açabileceğini öğretti. Birini, hayatımın anlamı yapmayı ve bir başkasının da yaşama sebebi olmayı... Kanayan bir yarayı, iyileştiremese bile sarmayı öğretti. Ve bunların hepsini sadece son 3 günde."
İki yabancı insan, birbirinden çok farklı hayatlar ve hayatlarının yalnızca son 3 gününü anlatan bir hikaye... Onları acıları, yaşadıkları ve kısacık hayatları birleştiriyordu. Sen de hayatının anlamını bulmaya, onların acılarını, yaşamlarını ve son 3 günlerini okumaya hazır mısın?
Not: Bu hikayenin tüm hakları bana aittir. Emek hırsızlığı karşısında kanuni haklara sahip olduğumu biliniz. Çalıntı veya emek hırsızlığı yapılması durumunda yasal işlemleri başlatmaktan çekinmem.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."