''Ten dokunur ruh denene,"
Elini yarasına bastıramıyordu, gücü azalmıştı. Bu yüzden elimi yavaşça kaldırıp elinin üstüne koydum ve tereddütle yarasına bastırdım. Canının yanmasını beklerken hissettiğim şeyle şaşkınlıkla kalakaldım.
"Çok soğuksun,"
"Çok sıcaksın." Aynı anda konuştuğumuzda vücut ısım tekrar düşüyordu.
Sadece ona dokunduğum için bu nasıl olabiliyordu?
Gözleri gözlerime sabitlendiğinde bu sefer hayranlık yerini meraka bırakmıştı. Elim hala elinin üstündeydi ve yarasına bastırmaktan daha çok onunla temas etmeyi sevmiştim.
Sanki tenimdeki yanma hissini dindiren şey onun teniydi.
Ben deli gibi yanarken, onun çekici
bir soğukluğu vardı.
Sanki ben Ateş'tim, o Buz'du.
Ve birbirimizin tenine ihtiyaç duyuyorduk.
***
Ateş ve Buz'un çekici, tutkulu ve uyuşturucu hikayesini okumaya hazır mısınız?
Arkanıza yaslanın ve bu soğuk hikayenin tadını çıkarın.
**
Başlangıç tarihi: 02.06.2023