Paris bana hayallerimi hatırlatıyor. Eğer Paris'e gidip kitap yazmadan dönersem, işte bu sefer bir kez daha ölmüş olurum. Ölmek bu şehre yakışmıyor.
Sevginin şehrini söyle bana : '' Paris, ölümsüz şehir ''
TR
----------------------------------------------------
Paris reminds me of my dreams. If I go back to Paris to write a book, I would be dead once more, this time at work. Dying does not suit the city.
Tell me in the Love '' in Paris, the eternal city '
ENG
----------------------------------------------------
Paris me rappelle de mes rêves. Si je retourne à Paris pour écrire un livre, je serais mort une fois de plus, cette fois au travail. Mourir ne convient pas à la ville.
Parce que le nom de l'imaginaire; "Paris"
FR
Dites-moi dans l'Amour '' à Paris, la ville éternelle '
...
Sevmediğiniz yüzünü dahi görmediğiniz bir adamla evlenmek nedir bilir misiniz?
"Abi yapma kurbanın oluyum!"
Ağlayan gözlere abime baktım, baba yarıma en değerlime.
"Ben diyeceğimi dedim, iste yada isteme Azad'la evleneceksin Evin."
...
Mutfağa girip elerimi tezgaha yasladım. Arkamda hissettiğim kara gölge ile kaşlarımı çatıp arkamı döndüm. Uzun boylu, kumral özenle şekillenmiş saçları, yeşil ormanı andıran gözleri ile karşımda duran adama baktım.
"Ne işin var senin burda?"
Elerini cebine koyup rahat bir ifadeyle parmak uçlarında yükseldi.
"Müstakbel karnımı görmek istemiş olamamı?"
Sinirle burnumdan soludum.
"Ben senin o tanıdığın kızlara benzemem bir tane çarparım ağzının üstüne!"
Yeşil hanelerini kısarak baktı yüzüme.
"Bu sözlerini sana yerdireceğim zamanı iple çekiyorum Ceylan gözlü."
Sonda kullandığı hitapla dudaklarımı yaladım. Gözleri dudaklarıma kayınca vücudum gerilmişti...
(İmdadım kitabımı okuduktan sonra bu kitabıma okumanızı tavsiye ediyorum kafanızın karışmaması için.)
Evin ve Azad
(kurgu; yetişkin içerik bulundurur.)