Ve kelebek ölür

Ben Lavinia Karakuyu.

Bugün ölümüne kocaman gülümsemiş kızdım.

Gözlerimi kapatmış kendimi boşluğa bırakıyordum ki bir çift adım sesleri duymuştum. Ama umursamadım. Gözlerimi sımsıkıca yumdum. Tam kendimi boşluğa bırakmışken kolumu biri tuttu ve kendimi yerde buldum. Ne olduğunu bile anlayamamıştım. Gözlerimi açarak etrafa baktım. Tam altımda bir erkek vardı.

Yanlış duymadınız.

Tam altımda...

Bir erkek vardı!

Gözlerim irice olduğunda kendimi geriye bile çekemedim. Dudaklarımın arasından şaskınlık dolu bir nida çıktı. Öyle şasırmıştım ki gözlerimi aval aval kırpıştırdım.

Koyu kahverengi veya siyah renkli dağınık saçlar, mavi gözler, keskin yüz hatları, dolgun kırmızı ve ıslak dudaklar Allah'ım şeytanlar bu kadar yakışıklı mıydı?

Bu düşüncem dışarıya da yansıdı. Engel olamamıştım.

"Siz şeytanları daha çirkin bekliyordum." O da benim gibi aval aval gözlerini kırpıştırdı. Dudakları şaskınlıkla aralandı ve. "Ne?" diye mırıldandı. Acaba şeytan değil miydi? Azrail miydi?

Ben en son kendimi boşluğa atmıştım. Şu an asfaltın üstünde kanlar içinde olmam gerekmiyor muydu? Peki neden birinin üstünde duruyordum?

〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰

Lavinia Karakuyu annesinin intihar ederek ölmesinin ardından psikolojik bir hastalığa yenik düşmüştü. Şizofreni hastası olmuştu ve bu durumdayken hayatı oldukça zor geçmişti. En sonunda dayanamadığını fark ederek bir çatı katında kendisini boşluğa doğru attı. Ama bedeni asfalta değil Auria Brown'un bedenine düşmüştü.

Lavinia'yı kurtaran erkek yüzünden Lavinia acılı hayatına devam etmek zorunda kaldı.

Ve böylece hem hayatına aşk girdi hem de mutluluk...

BU KURGUDA +18, ARGO KELİMELER BULUNACAKTIR. VE RAHATSIZ OLACAKLAR İÇİN +18 SAHNESİNE BAŞLAMADAN ÖNCE UYARI VERECEĞİM.

Bana ve bu kurguya bol bol destek ol