Şansa ne kadar inanırız? Bizi bir noktaya ulaştırana kadar değil mi? Bir kitapta okumuştum, hâlbuki bizi şans değil kader kontrol edermiş, bense kadere değil beni bu noktaya ulaştıran şansıma inandım. En başında beni aşkla buluşturan şansa, beni hakettiğim hayata kavuşturan şansa, bana acı çektiren ama direnme ve savaşma gücü veren şansa inandım. Herkes ikinci bir şansı hak eder, ama bir tek hayatın ikinci bir şansı yoktur, o yüzden bizi sürekli aklımız ve kalbimizden vurur...
Vampirler de açtır ama kana değil, sevgiye...
Bu kitapta geçen kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi yoktur...
Kalbim deli gibi hızlanırken korkuyla geriye adımladım , kaçmalıydım bu çocuğu görmeye dayanamıyordum.
"Dur" göğsüm derin nefeslerim yüzünden inip kalkarken kafamı olumsuzca salladım. "Sakın kaçmaya kalkışma" demesiyle eğdiği kafasını yavaşça kaldırdı ve kızıl gözlerini bana sundu. Gözlerini görmemle dahada korkarken kafamı tekrar olumsuzca salladım kalbim deli gibi çarpıyordu ve soluklarım kulağımda yankılanıyordu. Arabamın kaportasından kalktığı an , dahada geriye adımladım ve üzerime bir adım atınca göğsüm dahada hızlı inip kalkmaya başladı. Kızıl gözleri göğüslerime kayınca dudağının kenarı yavaşça kıvrıldı ve gözleri tekrar gözlerime çıktı. Ağzındaki otu alıp serseri bir şekilde kenara sıktı ve adımları yavaşça üstüme gelmeye başladı kalbim göğsümü yarma pahasına atarken , geriye adımlamayı bıraktım ve arkamı dönüp koşmaya başladım. Asvalt yolda izimi kaybettiremeyeceğimi bildiğim için sık ağaçlı ormana daldım. Ağaçların arasından ay ışığının sayesinde görebildiğim kadar koşarken arada ayağım taşlara takılıyordu.
"Sana kaçma demiştim!"
✴✴✴
Ölüm kadar güzel , öldüren kadar kötü ve kızıl gibi kanlı...
Bu neyin hikayesiydi böyle...
●°•○°•●
Yazar : Hülya ÇÖRTÜK
Tüm hakları saklıdır