"Zaten bunun bir gösteri olduğunu bilmiyor musun?" Geçmişimi öldürmüştüm... Günâhlarımla beraber öldürdüm. Peki ya günâhkâr birisi geçmişini öldürürse temizlenir miydi? Yada arınır mıydı acılarından ve vicdan azabından. Yoksa cehennem kaçınılmaz mı? Kan bulaşmış buğday tenli ellerim yağan yağmurda arınırken ruhumdaki kırmızı da arınır mıydı? Ateşte yanarken vicdanımla baş başa kalmak mı zorundaydım? Neden? Bir günâhkârın başka şekilde karmasından temizlenmesi mümkün değil mi? Ben kendimi mi suçlamak zorundayım. Önümde kanlar içinde yatan beden, ağaçların arasında toprağa yağmurla karışıyor, ben ise vicdanımla baş başayım. Kendi ellerimle, kana bulaşan ve suyla arınsa bile ruhumdan arınmayacak olan ona ait kan damlalarıyla baş başayım. Bildiğim tek gerçek ise artık kaçış yolumun kalmadığı...