Kendini kaybetmiş güçlü bir kadının yolculuğu...
"gideyim, gideyim öyle mi? Bu kadar ümitle bu tavır için gelmedim ben senin ayağına"
sesimi kontrol edemeden yükselttim artık o kadar dolmuştum ki patladım işte ne akan gözyaşıma nede sesime hakim olamadım
"ben aylardır acı çekiyorum, senin kader dediğin şey benim için çok başka senin kaderim de gördüğün düşmemken benim gördüğüm yalnızlık, çaresizlik, sen hiç bir amacın olmadan kim olduğunu bilmeden yaşamaya ne kadar dayanabilsin ya hadi bir açıkla bana, insan hiç mi merak etmez ya kim öldü kim kaldı kalanın durumu ne diye sen nasıl bir insansın ki yaşadığım onca şeye sadece karma diyebiliyorsun sen kimsin ya kimsin"
Bu kitapda bulunan yer, kişi, kurum ve olaylar tamamen hayal ürünü yada tesadüftür gerçeklik payı yoktur.
[TAMAMLANDI]
Dağa kaçırılmasıyla başlamıştı onların hikayesi...
Onlar herkes gibi normal tanışmamışlardı.
Hatta onlarınki çok zalimce bir tanışmaydı.
Mecburiyetti onlarınki.
Teslimiyetti.
Yeri geldiğinde acı çektirmekti.
Ve acı çekmekti.
Bunca kötülüğe rağmen onların bir araya gelme ihtimali var mıydı?
Tanışmaları normal olmayan bu iki insanın, sonları normal olabilecek miydi?
!!! Askeri kurgudur !!!
( LÜTFEN!!! 15. bölüme kadar kurgu hakkında karar vermeyin! 15. bölümden sonra hala aynı fikirdeyseniz o zaman fikrinizi belirtin. )