"İsminizi söyleyebilir misiniz?" "Gavyn." Tanıdık gelen isimle kaşlarım çatıldı hafifçe. Nereden duymuştum bu ismi daha önce? Tanıdığım herhangi bir Gavyn olmadığına emindim. Yani eskiden mi tanıyordum acaba bu isimde birini? Unutkanlık zor gerçekten... Karşımdaki müşterinin bardağına ismini yazıp verdim. Ama müşteri karşımdan çekilmemişti. "Bir isteğiniz mi var?" dedim gerilerek. Yanlış mı hazırlamıştım siparişini? Yüzüme bakıp gülümsedi. Bu neydi şimdi? Tanımadığım biri bana neden gülümsüyordu? Yüzümde bir şey mi vardı? "Yok, beni hatırlamadın galiba?" Hatırlamadım mı? Yani önceden tanıyor muydum? Eskiden tanıdığım Gavyn bu muydu? " Üzgünüm, hatırlamadım." Dedim. Kibar olmaya çalışıyordum. "Liseden ben, unuttun mu hemen ya? Proje falan yapıyorduk beraber? Fırıncılık kursunda da beraberdik?" dedi, benim gibi hafızası son derece güçlü bir insanın tam olarak anlayabileceği bir tarif biçimi gerçekten. Nasıl hatırlayayım bilmem kaç yıl önceki gittiğim kurstaki ortağımı ya. "Anladım tamam, hatırlamıyorsun." Dedi gülerek. Komik miydi? Yok, komik falan değildi. Bu kız çok gülüyordu sadece.
Pencerenin kenarında tekerlekli sandalyede, ölmeyi bekleyen adama! Berdel olarak verilmiştim...
Urfa'nın dar sokakları üstüne, üstüne gelirken savaşmak hiç bu kadar zor olmamıştı...
Liya Dağdeviren
Hazar Harzemşah
@! Tüm haklar şahsıma aittir. Çalıntı veya kopyalama durumunda yasal işlem başlatılacaktır!.