HIRÇIN~TANITIM "Bana sormadan bir şey yapmayacaksın!"Ateş yine kükrediğinde gücümü toparlayıp yerden kalktım ve tam karşısına meydan okuyan gözlerle dikildim.Korkuyor muydum?Evet ama bunu ona belli etmeye hiç niyetim yoktu.Karşısında üstün bir çaba sarfederek sakin ve umursamaz görünmeye çalışıyordum.Fakat bunu ne kadar başarabildiğim meçhuldu... "Sen kimsin?!Sen kimsin de kendinde hayatıma karışabilecek hak buluyorsun?!Ha?!"diye boğazım yırtılırcasına bağırıp göğsünden ittirdim.Yerinden milim bile kıpırdamamışken bu yaptığım onu sadece daha da sinirlendirmişti.Sinirlenince gerçekten çok korkunç oluyordu.Gözleri kararıyor,boynundaki damar belirginleşiyor,ellerini yumruk yapıyor ve parmak boğumları kasılarak beyazlıyordu.Korkuyorum demek yetersizdi şu an.Korkunun çok ötesinde duygular yaşıyordum. Çenemden tutup kendine çekyiğinde parmak uçlarımda yükselmek zorunda kaldım.Boyum kısa sayılamayacak kadar uzundu.Fakat Ateş'in boyunun benden uzun olması yüzyüze olmamızı büyük oranda engelliyordu. Gözlerimi dudaklarına yönelttiğimde arasında çok az bir mesafe olduğunu fark ettim.Konuşsak birbirlerine değeceklerdi.Gözlerim yavaşça kapandığında silkelenerek kendime geldim ve gözlerimi açtım.Ondan etkilendiğimi düşünmesi şu an isteyeceğim en son şey bile değildi.Gözlerimi gözlerine diktiğimde anında bu yaptığımdan pişman olmuştum.Gözlerindeki koyuluk insanın içini eritecek cinstendi.Buna rağmen gözlerinin içine bakmaya devam ettim.Korktuğumu anlamaması gerekiyordu.