İntikam izleri: Papatya
  • Reads 76
  • Votes 10
  • Parts 1
  • Reads 76
  • Votes 10
  • Parts 1
Ongoing, First published Jun 12, 2023
"Babamın ölümünden sonra, elime intikam geçti," dedi sert bir ses tonuyla. "Papatyaları koparmanın ne anlama geldiğini anlıyorsun, değil mi? İnsanların hayatları, umutları, sevdikleri birer papatyadır. Onları kopararak, onlara zarar vererek acı çektirebilirsin."

Adama bakarken, kadın sessizce konuşmasına devam etti. "Babamı öldürdün, acı çektirdin ve benim elime geçen tek şey intikam duygusu oldu. Senin eline geçecek olan şey, bir başkasının umutlarına, hayatına verdiğin zararlar."

Adamın bakışları kararsızlıkla doluydu. İçindeki öfke ve acıyla savaşıyordu. Bir yandan intikam dürtüsü onu sürüklüyordu, ancak diğer yandan bir umut ışığı parlıyordu içinde.

Sonunda, adam derin bir nefes aldı ve konuştu.

"Babanın ölümüyle bir şey kazanmadım, sadece daha fazla acıya sebep oldum. Düzeltme şansım varken, başka birinin papatyalarını koparmak yerine senin kalbine papatyalar ekebilirim."
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add İntikam izleri: Papatya to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
Sıfırı Tüketenler [TAMAMLANDI] by bir_muallime
16 parts Complete
Solgun yüzünü çevreleyen siyah örtüsünün ucları rüzgarın etkisiyle uçuşuyordu. Yerden kaç kat yüksekte olduğunu bilimiyordu ve aynı zamanda bu gerçekle ilgilenmmiyordu da. Ama tüm şehrin manzarası önündeydi.Arabalar,insanlar,evler küçücüktü şimdi. Aslında yüksekten korkardı ama bugün kendisini bu yüksek katlı binanın en üst katında bulmuştu. Belki biraz kırgınlığı ve kızgınlığı diner diye gelmişti.Bunu kendisine itiraf etmese de biliyordu.Bu da yetiyordu. Derin bir nefes alıp kolların iki yana açtı.Kendisine öyle geldi ki rüzgar daha da şiddetlendi. Yüzüne değen rüzgar kendisini ürpetiyor bununla beraber gözlerini aşağıdaki boşluktan ayırmıyordu. Kenardan niyeti kötüymüş gibi gelebilirdi lakin bu böyle değildi. Kötü bir niyeti yoktu.Sadece kızgınlığının ve kırgınlığını dinmesini istiyordu. "Rüveyda Nur.." Genç adamın sesini duyduğunda yüzünde bir gülümseme belirdi.Nitekim bu gülümseme çabucak solup gitti. "Neden burdasın?" Genç adamın sorusuna verecek o kadar cevabı vardı ki. "Doktor..." Sesi o kadar kısıktı ki genç adamın duymadığından nerdeyse emindi. "Neden buradasın?" Tekrarlanan soruyla gözlerini yumdu. Annesinin kendisine "sıfırı tüketen"dediğini bir kez daha hatırladı. "Ben kırgın ve kızgınım doktor..." "Gelecek kaygılarla dolanan anneme kırgın ve kızgınım..." "Kalbi yumşak olsa da olanlara sessiz kalan babama kırgın ve kızgım..." "Doktor sana da kırgın ve kızgınım..." Genç adamdan bir şey söylemesini istemiyordu bilakis isteği susmasıydı. Arkasına dönüp adım atmaya başladı.Her attığı adımla boşluktan biraz daha uzaklaşıyordu. Genç adamla aralarında hatrı sayılacak bir mesafe kaldığında durdu. "Sıfırı tüketen...En çok da bu iki kelime canımı yakıyor doktor..." 16.06.2020 03..09.2020
LEYLA ||TAMAMLANDI|| by Melek_Cenneti
59 parts Complete
Ela gözlerini sarmalayan uzun, şekilli, katran karası kirpikleri vardı. İnce yüz hatları acıyı gizlerken derinlerinde, inadına gülümsüyordu hayata. Dudaklarında yitiğinin sazı olmuş, yanık bir sevda türküsü dönerken, parmaklarının işlediği nakışlarının her birinde dağılan kalbinin parçaları saklıydı. Adının Nehir olduğunu öğrenmişti. Fakat isminin aksine, yüreği ile öğrendiği, bir şairin yazabileceği, her mısrasında umudun saklı olduğu en güzel şiir olduğuydu. Hazan vaktiydi onu gördüğünde. Zaman, kışa merdiven dayıyordu. Yağmurlu bir ekim akşamı, yaprakları dökülen yaşlı ıhlamur ağacının altında değdi ona gözleri. Çehresinin derinlerinden okunan yaraları, o ağacın altında, alelade ortadaydı. Vermeye başladığı karardan, şüphesiz ömür boyu pişman olmayacaktı. "Doğdum topraklara umut olur, ömrün boyunca saklayabilir misin bu gül tanesini, avuçların arasında?" Dalgaların hunharca kıyıya vurduğu deniz kenarında sormuştu ona bu soruyu. Nehir, ağlayarak boynuna sarılmış Ali'nin, çaresizce, gözyaşları arasından mırıldanmıştı: "Yeter ki bırakma beni burada." O an anlamıştı ki Ali, onun ile çıkacağı yolda Nehir için savaşacak, vereceği mücadeleden asla pişman olmayacaktı. İki kişilik bir delilikti sevmek. Sevgi emekti. Kocaman bir emek, mücadele hali. Karşındaki için, kalbindeki tüm kırıntıları ortaya atabilmekti sevmek. O ıhlamur ağacının altında değdiğinde gözleri Nehir'e, onun için savaşmayı seçmişti Ali. Bu savaştan nelerin galip geleceğini bilmeden, yanında Nehir ile çıkmıştı yola. Kim bilir, belki de cam kenarında, can kırıklarıyla süslenmiş, uzun birer yolculuktu sevmek. Ezgi Karataş Başlangıç tarihi: ||14.11.2017|| Yeniden, düzenlenerek yayına girme tarihi: ||28.07.2018|| ||Tüm Hakları Tarafımca Saklıdır!||
GECENİN İZİ by hisssizyazar
40 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
AŞKA CAN VEREN VASİYET*TAMAMLANDI* cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
MİLAT cover
KONUK SEVMEZ DENİZ cover
Kara Gül  cover
Sıfırı Tüketenler [TAMAMLANDI] cover
LEYLA ||TAMAMLANDI|| cover
YASEMEN/ Yangın'ın külleri (Tamamlandı) cover
İMDADIM cover
GECENİN İZİ cover

AŞKA CAN VEREN VASİYET*TAMAMLANDI*

65 parts Complete

♥Aşka Can Veren Vasiyet♥ (Kitap Oldu. Şimdi RAFLARDA) ♥UMUT SERİSİ -1-♥ Aşkın adresi, Umut Serisi... *** Aşk'ın vasiyet ile imtihanı... Bir vasiyet Aşk'ı yazar mı? *** " Gözlerimiz birbirine değmeden, Bir vasiyet ile Aşk yüreğimize değdi." *** "Toprak nereye giderse gitsin kaçamazdı... Cemre ne yaparsa yapsın sonu Toprak'tı..." *** Aşkın umudu bir vasiyet iken iki inatçı keçiyi yola getirmeyi başarabilecek miydi? Biri Trabzon'un hırçın güvercini, diğeri İstanbul'da yaşayan çakma Karadenizli... Hırçın güzel CEMRE ile Asi ruhlu TOPRAK' ın AŞK hikâyesi... Şimdiden bol kahkahalı ve keyifli okumalar...