Bu hikâye, ölüm ve yaşam arasındaki çizgide yürüyen bir kızın hikâyesi.
Bir yanıyla Azrail'in sessiz gölgesine dokunacak kadar kutsal,
bir yanıyla iblisin fısıltısına yaklaşacak kadar tehlikeli.
Derya araştırdıkça, tarih boyunca süren bir savaşın izlerine rastlıyor.
Eski metinlerde, unutturulmuş dualarda, karanlık kitaplarda hep aynı şey yazıyor:
Azrail ve İblis bir zamanlar aynı kaynaktan doğmuşlardı.
Biri itaat etti, biri isyan etti.
Ve şimdi, yüzyıllardır süren sessizlik bozulmak üzere.
Rüyalar, kehanetlere dönüşüyor.
Kehanetler, kanla yazılmış gerçeklere.
Artık Azrail bile emin değil:
İyilik gerçekten kazanabilir mi?
Yoksa insanlığın kaderi çoktan karanlığa mı yazıldı?
"Rüyanın Ardındaki Savaş", insanın inançla korku arasında kaldığı, kaderle özgür irade arasındaki en ince çizgide ilerleyen sarsıcı bir hikâye.
Bir genç kadının, ölümün bile ötesine geçen bir sırrı çözmeye çalışırken nasıl büyüdüğünü, nasıl kırıldığını ve sonunda nasıl direndiğini anlatıyor.
Bu roman, yalnızca bir fantastik hikâye değil.
Bir uyarı.
Bir rüyanın içinde sıkışmış insanlığın hikâyesi.
Derya Naz Demirel, artık sadece bir kız değil.
O, Tanrı'nın sessiz tanığı.
O, ölümle konuşan son insan.
Ve onun rüyası, bizim son uyarımız olabilir.
!! Bu hikaye tamamen hayal ürünüdür!!
Kendine güvenen ve Dünyayı değiştirebileceğine inanan bir grup insanın Zombilerle ve mutasyonlu Yaratıklarla mücadelesini anlatan, Zombi ve Mutasyonlu Yaratıkların yanı sırasında Onlara efendilik yapan, kötü ruhları kendine Tanrı ilan eden kişi veya kişilerle de mücadelelerini, Yaşam savaşını kalem sayesinde dillerden kağıda geçirmiş EFSANE bir kitap.