Güneşin bile doğmadığı anlamsız yağmurlu bir sonbahar sabahına uyandı. Görmekten bıktığı hastane manzarasına son kez bakmak için perdeyi araladı. İçinden o dizeleri tekrar etti. " Ne hasta bekler sabahı , Ne taze ölüyü mezar.." şiiri bitirmeye fırsat kalmadan öksürükleriyle boğuşmaya başladı. Her nefes aldığında canı daha fazla acıyordu. Buna daha fazla katlanamazdı. Ecelin ona geliceği yoksa o eceli kendine getirtecekti.Fakat senelerdir görmediği kızına açıklaması gereken bazı şeyler vardı. Ölmeden önce bunları ona söyleyecekti. İçini bir ateş gibi yakan sırrı kağıtlara döktü. Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı... Seni beklediğim kadar.