"Demek öve öve biteremediğin yeni gelen profesör bu." gülümseyerek elinde bir fincan kahvesiyle kampüste dolaşıyordu, arada bir yanına gelen öğrencileri onu durduruyor o da onları hiç bozmadan sorularına cevap veriyordu, "Bir hafta verin bana, bir hafta sonra bu adam benimle beraber olacak."
"Boyundan büyük işlere kalkışma, Kaan." Oğuz elindeki telefonu yanına bırakıp en başta profesöre daha sonra bana baktı, "bu adam dönüp sana bakmaz, ayrıca adamın gay olduğunu da nereden çıkarttın?"
"Her erkeğin içinde bir gay vardır, Oğuz. sadece doğru partner ile tanışmamıştır."
→ Bu iki erkeğin aşkını anlatan bir kitap. Eğer homofobikseniz lütfen içeriye girmeyin. Bu size hitap etmez.
🎵PROFESÖR https://open.spotify.com/playlist/1fuIwOscarCjo5jW4BVOO4
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...