MUKAVEMET
  • Reads 357
  • Votes 32
  • Parts 3
  • Reads 357
  • Votes 32
  • Parts 3
Ongoing, First published Jun 17, 2023
"Derdin ne?" Yanımdan geçen kadının uzaklaşmasını bekledim. "Ağabeyim, Muhammed ağabeyim dün sabahtan beri yok. Gece geç gelir sandık ama yok, gelmedi. Endişeliyim." Gözlerim ve burnum tekrar yanmaya başlamıştı lakin ağlamamakta kararlıydım. Kötü çıkan sesimin farkındaydı, bu yüzden çocukluğumuzdan beri yaptığını yapıp beni acıtmak yerine konuştu. "Ağabeyin iyi." Ona döndüm, dönüşüm ile gözleri hızla açıldı, göz göze geldik. Hemen etrafı taradı ve bana gözleri ile kabaca çiçeklere dönmemi işaret etti. Gülüyordum, zor da olsa kendime geldim ve dediğini yaptım. "İyi mi?" 

Homurdandı. "İyi ama sen biraz daha böyle davranmaya devam edersen biz hiç iyi olmayacağız." Söylediklerini umursamadım. "Nerede şu an, iyi olduğunu nereden biliyorsun, niye aramadı, başına bir iş gelmedi değil mi? Yoksa..." Sözümü kesti. "Soru sormayı kes! Muhammed iyi, sen evine dön. O da akşam eve gelir." Çiçekleri boş verdim, ona döndüm. Ne onları ne de insanları umursayacak ruh sağlığına sahip değildim.  "Beni ağabeyime götür." Gözlerini yere indirdi, lakin ben ona bakmaya devam ettim. "Lütfen, onun iyi olduğunu görmeye ihtiyacım var."

"Önce çek şu bakışlarını, ikimize de laf çıkartacaksın! Hem sana Muhammed akşam eve dönecek diyorum, sana yetmiyor mu?" Yetmiyordu, neden anlamak istemiyordu ki? "Sana beni ona götür diyorum!" Sinirlendiğinin farkındaydım, normal şartlarda onunla hiç konuşmaz, görmemezlikten gelirdim ama şu an durum farklıydı. Bunu neden anlamıyordu ki? "Seni onca erkeğin içine götürürsem Muhammed bana ne yapar, haberin var mı?"
All Rights Reserved
Sign up to add MUKAVEMET to your library and receive updates
or
#15i̇slami
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
35 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
SAKA VE SANRI by Maral_Atmc6
56 parts Ongoing
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
You may also like
Slide 1 of 10
☽Sessizliğimle Sev Beni☾ cover
Ateşin Gölgesi Yoktur cover
GECENİN İZİ cover
Kara Gül  cover
MAHKUM (+18) cover
BUZ DAĞI (Gay) cover
KÜÇÜK KIZ (+18)  cover
SAKA VE SANRI cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
ÜSAME | DÜZENLENİYOR cover

☽Sessizliğimle Sev Beni☾

16 parts Ongoing

( Eski adı: Bilinmeyen Dua'm ) Bilinmeyen Dua.. Bilinmeyen bir dua ve bilinmeyen bir numara.. Bir duanız olduğunu düşünün.. Bilinmeyen ve bilinen tarafları olan bir Dua... İki bilinmeyenli bir denklem gibiydi artık onlar.. Birinin; Tek duası ailesi ve sevdiklerinin huzuru olsun.. Ailesinden sakladıklarının -zorunda kaldıklarının- yükünü taşımaya çalışıyor olsun.. Hayatına giren yabancı ile ne yapacağını düşünüyor olsun.. Saf, masumluğunu yitirmemiş, cıvıl cıvıl, narin, içindeki çocukla yaşayan bir kız.. Diğerinin; Bilinmeyen bir Duası olsun.. Ona bir o kadar yakın, bir o kadar ulaşamaz olsun.. Duası'nın savaşında tam yanında olsun.. Tek duası sevdası olan yiğit, mert, dürüst, sevdiğine çocuk gibi bakan bir erkek.. Bir Hatta İki Yabancı Onlar.. Zamanla Birbirlerini Tanıyacaklar.. Bazı Sırlar Açılacak.. Ama Kazanan Kim Olacak?