Bir ateşte yanıp gidecektik, bunu bile bile devam ediyorduk. Yok olucaktık, kardeşim dediğimiz insanları toprağa verecektik. Biri hamle yaptıkça, diğeri daha da hırslanıp kan çıkarıcaktı. Biri vazgeçmeden diğeri vazgeçmeyecekti, bitirmeyeceklerdi bu savaşı.
"Sen o silahı indirmeden ben indirmeyeceğim!" Diye lafa girdi gürleyen sesiyle, umurumda değildi aslında. Ben onun kafasına, o ise benim kalbime dayamıştı silahı. Sakin tavırlarım onu deli etmiş gibi bana bakıyordu, aslında içten içe kendimi yiyordum. Hafif bir kahkaha patlatıp ona bakmaya devam ettim, dudaklarımı araladım diyecek bir şey bulamadım başta. "Bu bir intikam, bu benim o gece için alacağım bir intikam." Dediğim şeyden sonra alt dudağım usulca kıvrıldı, ona bakıp sırıtmıştım ve o an bir silah sesi patladı. Kimsenin beklemediği bir silah sesi, kim öldü?
-kimsin sen?
Bu sorumla adam birden kahkaha atmaya başladı.
- hahahahahahahah şu an bundan daha önemli bir sorun olmalı. Sen kimsin?
Gülüşüyle tüylerim ürperdi. Ben, ben Serkanım. evet evet serkanım ben veee, ve de ben...
Kimim ben?