Gizli Dosya No:13.
  • Reads 16,206
  • Votes 2,671
  • Parts 35
  • Reads 16,206
  • Votes 2,671
  • Parts 35
Ongoing, First published Jun 19, 2023
1 new part
Tesadüf mü? Kader mi? Hangisinin gücüne inanırsınız? Bir ölüm bir karşılaşma.
Her son bir başlangıçmıdir yoksa bir bitiş mi? 

Adalet arayan bir avukat bir katile mi dönüşüyordu?

Herşey tek bir ölümle başladı...

Ve geçmiş yeniden tekrar etti...

Hayat nedir? Bir bilmece hiç bilmediğimiz bir yolda yürüyoruz. Böyle düşünüyordu. Hayatı hiç bilmediği bir şekilde değişen kendisini adalet için adayan sırf bu yüzden avukat olan bir kadın. Kendini sorumlu tuttuğu bir cinayet, hayattan yediği kazık,ihanet,reddilme hepsi üst üste gelirken bir gün herşey değişti. Bir ölüm sonrasında başına gelen olaylar geçmişi tekrar hatırlatırken izleri asla silinmiyordu. Bilinmeyen bir numara gizemli mesajlar geçmiştiki sırlar herşey ortaya saçılmıştı.Tek bir görüntü tüm geçmişi gözümüzün önüne sere bilir miydi?
Öyle olmuştu. Eski arkadaş grubu hiç bilmediği bir olayın ortasında bulmuştu kendini. Peki avukat olması hisselerinin önüne geçe bilecek miydi?

Bir ölüm...
Bir karşılama...
Eski bir aşk...
Bilinmeyen bir numara...

Peki katil kimdi?
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Gizli Dosya No:13. to your library and receive updates
or
#7story
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 9
KARANLIK OKYANUS "KİTAP OLDU" cover
Zehra. cover
BATERİST cover
KUZEY (+18) Düzenleniyor  cover
1.55  | Yarı Texting  cover
Trabzon'a Gelin  cover
MÂHÎ cover
Kaçak Damat ༄ Texting cover
Kar Küresi (İki Kitap) cover

KARANLIK OKYANUS "KİTAP OLDU"

13 parts Complete

Kanı bitene kadar içti dudaklarımı. Kanım bitene kadar içtim dudaklarını. Omuzlarından göğsüne doğru inen avuç içlerim tenindeki yaraların kabarıklıklarına çarpıyor, parmak uçlarımdan bir zehir gibi akarak zihnimin içine sızıp canımı yakıyordu. Güney dudaklarımızı ayırdığı an belimdeki elini gevşetti fakat beni bırakmadı. Aralık ağzından sızan nefesi tenime çarmaya başlamıştı. "Eğer bir gün beni buna pişman edersen..." derken gözlerindeki vahşet ağır bir şekilde önüme serildi. Oralar şimdi hep yangın yeriydi. "Önce dudaklarımızı, sonra kalplerimizi söküp atarım." Bu bana söylediği bir sözden ziyade kendine ettiği apaçık bir yemindi. "Bizden geriye ne bir iz, ne de mühürler kalır..."