Konfetinin Kısa Ömrü

"Gel ve mahvet beni... Hiçbir suç cezasız kalmamalı..."

İyi ve sevilen bir yazar olmak isteyen Helen hayatında ikinci bir milada ihtiyaç duyduğu sırada geçmişinden gelen en büyük pişmanlığıyla karşılaşır. İşlediği günahlarla iki insanın hayatını kabusa çevirmiş Helen için o gün aradığı milat olacaktır.

Utandığı geçmişi onu çepeçevre sarar ve ne gecelerini ne de gündüzlerini rahat bırakmaz. Vicdanının sesini az da olsa kısabilmek için bildiklerini ve bilmediklerini yine geçmişten gelen bir günlük olan "Sessizlik" ışığında yazmaya başlar. Kısa sürede duyulan ve hayranların sonunu merakla beklediği bir kitap haline gelen "Sessizlik"'in sonunu bilmeyen Helen gerçek sonu yazabilmek için hikayenin ana kahramanını bulmaya karar verir. Fakat hiç beklemediği bir son onu bekliyordur.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~****~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Büyük, şiddetli neşelerden kaçabilseydik,
Büyük acılardan da kaçabilirdik."
diye yazılmıştı ilk sayfaya.

Güzel bir defterin ilk sayfasına yazılanlar her zaman uzun uzun düşünülürdü bence. Kişi bu değerli maddeye kendi ismini eklemekten bile bir kuşku duyardı çoğu zaman. Peki o ne düşünmüştü? Nereden biliyordu? İnsan başından sonunu görür müydü?

Ben görememiştim.

Kimsenin bilmediği, görmediği, kalpten kalbe uzanan kırmızı ipliği koparan lanet olmuştum. Ve şimdi yıllar sonra, en nihayetinde, biliyorum bunu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~****~~~~~~~~~~~~~~~~~~