Nedeni belli olmayan bir travma sonucu Afganistandaki görevine son verilip, ülkesine gönderilen bir Yüzbaşı.
Sevdiği adamın ısrarı ve paraya ihtiyacı olduğundan dolayı hasta yüzbaşına bakmak için hastanesinden ayrılan bir hemşire.
"Tüm dünya savaş halindeyken, bu kadar güzel olmak doğru mu?"
"Bu kadar berbat bir dünyada, bu kadar temiz olmak peki?"
~Gözlerimiz hep en güzelini, dilimiz hep en lezzetlisini, tenimiz hep kusursuzu arar. Bu hikaye kusurun, acının ve çirkinliğin hikayesidir.
Ruhuna çengel atıp, vicdanını köreltenden daha çirkini var mıdır?~
Sevmediğiniz yüzünü dahi görmediğiniz bir adamla evlenmek nedir bilir misiniz?
"Abi yapma kurbanın oluyum!"
Ağlayan gözlere abime baktım, baba yarıma en değerlime.
"Ben diyeceğimi dedim, iste yada isteme Azad'la evleneceksin Evin."
...
Mutfağa girip elerimi tezgaha yasladım. Arkamda hissettiğim kara gölge ile kaşlarımı çatıp arkamı döndüm. Uzun boylu, kumral özenle şekillenmiş saçları, yeşil ormanı andıran gözleri ile karşımda duran adama baktım.
"Ne işin var senin burda?"
Elerini cebine koyup rahat bir ifadeyle parmak uçlarında yükseldi.
"Müstakbel karnımı görmek istemiş olamamı?"
Sinirle burnumdan soludum.
"Ben senin o tanıdığın kızlara benzemem bir tane çarparım ağzının üstüne!"
Yeşil hanelerini kısarak baktı yüzüme.
"Bu sözlerini sana yerdireceğim zamanı iple çekiyorum Ceylan gözlü."
Sonda kullandığı hitapla dudaklarımı yaladım. Gözleri dudaklarıma kayınca vücudum gerilmişti...
(İmdadım kitabımı okuduktan sonra bu kitabıma okumanızı tavsiye ediyorum kafanızın karışmaması için.)
Evin ve Azad
(kurgu; yetişkin içerik bulundurur.)