Onların geçmişleri ve gelecekleri birbirine kenetlenmişti. İsteseler bile birbirlerinden ayrılamayacak kadar birbirine bir zincir gibi bğlanmışlardı.
Kadın güçlüydü fakat onu evinde misafir eden adamdan güçlü değildi; hem fiziksel hem zihinsel. Emanetti kadın, gün gelip öldüreceğine inandığı o adamın evinde korku içinde yaşıyordu, dediği gibi de ölmüştü fakat hala yaşıyordu. O adam onu ölümden beter etmiş kadını kendine aşık etmişti. Emanetti kadın, o adamın, abisinin biricik sevdiğinin kız kardeşiydi. Emanetti kadın, o adamın, abisinin canını alan düşmanının kızıydı.
Adam daha güçlüydü fakat küçük bir bedenin içinde ki atan o kalbe yerleşmesine engel olabilecek kadar güçlü değildi. Soğuk bakışlarında ki sıcaklığı çıkarmıştı ister istmez o kadın. Kadının canını bir emanet gibi elinde tutuyordu ve zamanı gelince abisi için o emaneti öldürecekti. Adam mucizevi bir şekilde kadına tutulmuştu fakat ahtı vardı; o emaneti öldürecek ve içinde ki yangını söndürecekti fakat kadınına yaklaştıkça içinde ki o kor yangın sönüp yerine aşk kıvılcımlarına bırakıyordu. Adam asla ematine hıyanet etmedi; kadına aşık olup onu kendine gömdü. Adam asla emanetine hıyanet etmedi; ona aşık olarak sahip çıktı.
Kardeşi Mert için gittiği bir barda seçtiği bir adamdan hamile kalmayı planlayan Duru'nun tek amacı doğacak olan bebeğinin kardeşine nefes olmasıdır.
Duru amacına ulaşır fakat bilmediği şey ise seçtiği adamın karanlık dünyasıdır.