Yağmur daha küçük bir kız çocuğu iken annesinin gözlerinin önünde öldürülmesiyle büyük travmalar geçirmişti bunun acısına katlanmaya çalışırken babasının onu terk etmesiyle ikinci darbeyi de yemişti hayattan teyzesi istemeyerek yanına almıştı . Kullandığı ilaçlar nedeniyle aldığı kilolar çevresinde alay konusu oluyordu. Kimse onunla konuşmazdı iğrenir bakışlarla bakar dururlardı kendini koruyamazdı hiç bir zaman dövülürdü sesini çıkarmazdı hayatıyla dalga geçerlerdi karşılık vermezdi böcek derlerdi ona yardım edecek kimsesi yoktu herkesini kaybetmişti bu yüzden hep kendine zarar vermeye başlamıştı ölmek onun için bir çıkış yolu olarak gözüküyordu bu iğrençliklerin içinde o bir kurtuluş olarak görünüyordu. Aynada kendine baktığında her yeri jilet izleri bıçak yaralarıyla kaynıyordu morluklar izler ve kan doluydu hepsinin bir anlamı vardı onların üzerinde ellerini gezdirdiğinde acılarını tekrar yaşıyordu. Kendini aynada süzmeye devam ettikçe hiç bir annenin çocuğuna arkadaş kurmasını istemeyeceği kızlardan biri olduğunu daha iyi anlıyordu sorunlu bir kızın tekiydi . Hayatı boyunca diğer masallardaki gibi işlememişti hayatı. Zaten 'mutlulukla' yerine 'acıyla ' başlayan bir masaldan hiç bir beklentisi yoktu zaman ilerledikçe yaraları kapanacağına daha da çok derinleşiyordu her seferinde yeniden kanıyordu kabuk tutmasına bile izin yoktu . Ta ki teyzesinin evine okulu yüzünden gelen yiğitin onu hem kırıp tekrardan yapıştıran, yaralarını tek iyileştirebilen kişi olacaktır. Bir birinden o kadar uzak ve farklı iki kişinin aynı evde zorunlu olarak kalmasıyla başlayan hikayeleri ikisi içinde yeni başlangıçlar başlatacaktır.All Rights Reserved