Girdiği çatışma sonrası ayağından yaralanarak mesleğine veda etmiş olan Boran, o çatışmada ekibini kaybetmenin verdiği öfke, mesleğine veda etmek zorunda oluşundan kaynaklı ise acı doludur. Bildiği tek şey olan iş ise ordudaki görevidir. Başka bir hayat düşünmeyen hatta bilmeyen genç adamın hayatında istemediği tek şey ise aşk ile tanışmaktı..
Aşkın yolu güvenden, sadakatten ve mutluluktan geçer diye düşünen Bahar, kendisini aldatan nişanlısından kurtulmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdı. Ona olan öfkesi ile zaten hiç tanımadığı bir adam ile birlikte olmuş ve tüm ilklerini ona sunmuştu. Bunun için yeterince acı doluydu ve onunda isteyeceği son şey, ilk gecesini verdiği soğuk, karanlık bakışlı ve ürkütücü olan Boran'a aşık olmaktı.
Fakat aşk, her zaman istemediğimiz zamanda ve istemediğimiz kişi ile girmez miydi hayatımıza? Her ikisi içinde öyle olmuştu. Aşk, istemedikleri bir zamanda istemedikleri kişi olarak hayatlarına girmişti. Boran, öfkesini acısını, karanlığını Bahar'da, Bahar ise güvensizliğini Boran'da unutmuştu.
Aşkın en ateşlisi ile serinin son kitabı Yangın Yeri
Boran ve Bahar'ın hikayesi
Hikaye de yetişkin içerik bulunmaktadır!
Bunu bilerek okumanızı tavsiye ederim.
"Seni meşgul ediyorum bu saatte ama dün telefonum sende kalmış onu alabilir miyim?" dedim. Elini sağ ön cebine sokup çıkarttı ve bana uzattı. Telefonumu almak için elimi uzatınca geriye çekti. Kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Bugün o puşt aradı, açtım." dedi.
"Neden?" dedim.
"Canım istedi." dedi.
"Canın istedi diye benim telefonumu açamazsın." dedim. Kaşlarını çattı ve bir adım yaklaştı.
"Ama açmak istiyorum." dedi. Anlamazca yüzüne baktım.
"Ne demek istiyorsun Arslan Abi?" dedim. Gözlerini kapatıp soluğunu bıraktı. Gözlerini açıp dişlerini sıkarak konuştu.
"Bak işte bunu istemiyorum. Bana abi demeni istemiyorum. Senin için abi olmak istemiyorum." dedi. Benim için abi olmak istemiyor muydu? Şaşkınlıkla gözlerimi açıp kalbimin hızlanmasıyla ona baktım.