Neden...neden hep böyle olmak zorunda. Hayattaki tüm adilsiz şansızlıkları kullanmışım gibi öyle çaresiz. İşaret parmağıyla çenemi tutup kafamı kaldırırken gözlerindeki o acımasızlık içimi yakıp kavuruyordu. Sanki alabileceğim en büyük darbeyi kendisinin atacağını belli eder gibi. Peki ben anlayabilecek miydim? Her şeye rağmen... "Ben olduğum sürece aklında ki düşünceleri tek tek sil gül güzelim." Yüzümü kendisine daha çok yaklaştırıp "iplerin benim ellerimde, kurtuluş yok." İçimdeki fırtınalara yenisini ekliyordu. Hemde en beterini acılı acılı. Söküp atarcasına. Peki ben bunları kestirip atacak mıydım yoksa bile bile her şeye kanacak mıydım? YETİŞKİN İÇERİK BARINDIRIR!!! 18 yaş altı dikkat!!!