Başım Belada

Yağmur damlaları zifiri karanlık ormanı arındırırken kanın metalik kokusu insanı kaçmaya itiyordu.

Bu gece bu orman bir kıyamete tanıklık ediyordu.

Şimşek sesleri arşı titretirken kızın kehribar irisleri intikam aleviyle kasıp kavruluyordu.

Bu gece insanoğlu bir bebek için kaç can alınabilir onu öğrenecekti.

O kadar silah sesinin arasında bir acı hissetti genç kız, kollarındaki bebeğin örtüsü kendi kanına boyanmaya başlamıştı.

"Sevdim inanamayacağın kadar seni esmer kız." Dedi genç adam neleri peşinde sürükleyeceğini bilmeden...