Tenimdeki Nefes-Töre
  • Reads 1,681
  • Votes 56
  • Parts 1
  • Reads 1,681
  • Votes 56
  • Parts 1
Ongoing, First published Jul 06, 2023
Bir insanın gözlerinde saklı olan duyguları hiçbir zaman anlayamamıştım ama şimdi tek nefeslik uzağımdaki gece kadar karanlık gözlerde bildiğim ama dile dökemediğim, dökmekten korktuğum duygular en çıplak halinde açlığını utanmadan yansıtıyordu harelerime. Evet çoğu zaman gözlerinde o duyguyu görür farklı anlamlar yüklerdim fakat şimdi bu kadar yakınımda olup gözlerime o açıkla bakınca tek bir anlam çıkartabiliyordum.
"Evliyim!" dedi. 
"Biliyorum!" dedim fısıldayarak. 
Sözüme inat kalbim yerinden çıkacak kadar hızla atmaya başlamıştı. Nefes nefese kalmışcasına inip kalkan göğsüm katlanamaz bir hal alırken lanet ettiğim soluklarım önce çenesine daha sonrada o çıkık adem elmasını çarpıyordu. Onun da solukları benimkilerden farksız değildi ama benim aldığım her nefes onun ağzından çıkan sıcak nefesti. 
Gözlerimiz amansız bir savaşın içindeyken kapının hemen arkasında karısının ismini seslenmesi bile bu savaşı ateş kese ikna edemiyordu. Giderek yaklaşan ayak seslerine inat nefeslerimiz daha da hızlandı. Onun hırçınlaşan ve boğazından gelen hırıltıları yarı kapalı gözlerle izlemem bacaklarımı tir tir titretirken  en sonunda da hissetmememi sağlayacak bir güçsüzlük bıraktı. 
Kapı kolunun çevrilmesiyle korkum tavan yaparken o tek koluyla beni tuttuğu gibi duvara yasladı ve yüzünü yüzüme daha çok yaklaştırdı ta ki burunlarımız değene dek. O ufak  dokunuş bile dengemi sarsmaya yetmişti.
O an kapıyı açmaya çalışan birinci karısını bile unutmuş yaygın yerine dönen gözlerine gözümü kırpmadan bakmaya devam ettim. Sonunda nefesini nefesime katarak konuşmaya başladı.
...
Bu hikaye batıda yaşayan ama halen  geleneklerini ve acılarını yaşatan topulumların bir adamın ve iki kadınının hayatını nasıl değiştirdiğini anlatıyor. 
Töre kitaplarına hem uzak hem de yakın bir kitap diyebilirim.
All Rights Reserved
Sign up to add Tenimdeki Nefes-Töre to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
SAKA VE SANRI by Maral_Atmc6
56 parts Ongoing
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
GECENİN İZİ by hisssizyazar
35 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
SAKA VE SANRI cover
AMARİS cover
Kara Gül  cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
SARRAF cover
🌼PAPATYA 🌼(Düzenlenecektir) cover
İMDADIM cover
GECENİN İZİ cover
MAZHAROĞULLARI cover

SAKA VE SANRI

56 parts Ongoing

"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!