Sus biraz 2
  • Reads 276
  • Votes 12
  • Parts 2
  • Reads 276
  • Votes 12
  • Parts 2
Ongoing, First published Mar 10, 2015
Sus biraz, 2

Abartısız, önemsemeden, yüzlere dokunarak tanımaya çalışan bir görmeyen gibi seviyorum. Romantizm katmadan ama sanırım şehvetle... Evet, bilinçaltıma yaklaştığım zaman, seni çok istediğimi anlıyorum. İkiye bölerek seviyorum seni. İki parça da... Durduk yerde... Bazen de sen hareketliyken seviyorum. Kımıl kımıl olduğunda nefret edermiş gibi yapıp, kıvrımlarını izleyerek seviyorum. Ama ne kadar güzel bir vücuda sahip olduğunu sana hiç söylemiyorum. Belki söylersem sen de kendini bırakırsın. Üç tane çocuk doğurmuş kadın gibi kocaman göbeğin vardır, kim bilir? Bu yüzden seni hep nefesini içinde tutan biri olarak düşünüyorum. Ya da nefes almayan biri... Aslında "hiç nefes almayan biri nasıl solunum yapabilir" diye, aklıma getirmiyorum dersem yalan olur. Ne dersin? O pürüzsüz tenin bunun sebebidir belki de. Teninden bana soluk veriyorsundur! Yahut ben saplantılı biriyim... Sen gerçekten sıradan bir insansın. Benim gibi mükemmel olamazsın, değil mi? Tabii ya; elbette, ben haklıyım! Benim kadar kusursuz olsan, sen de beni çok rahat sevebilirsin. Benim gibi işte; seninle seviştiğimi hiç göstermeden, kaçak ve biraz da suyla ateşin yan yana gelmesi gibi, risk alarak sevebilirdin beni. Hayır, sen çok güzel değilsin. Ben güzel bakıyorum sana. Yani "güzel" derken.. şey... İkiye bölüyordum ya seni. Anladın mı, anlamadım... Ama öyle işte... Çok istiyorum seni.
İnan, dudaklarını okuyamıyorum... 
Sus biraz! Dilerim mutlu olursun. 
Çünkü seni seviyorum...
All Rights Reserved
Sign up to add Sus biraz 2 to your library and receive updates
or
#160susmak
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
34 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
AMARİS cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
İMDADIM cover
GECENİN İZİ cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
SARRAF cover
Kara Gül  cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover

AMARİS

28 parts Ongoing

Poyraz ve Anka, rüzgarla dans eden ve gökyüzünde özgürce süzülen iki güçtür. Poyraz, sert rüzgarıyla dünyayı sarar. Anka ise her yangında yeniden doğar. Birinin gücü, diğerinin direncine güç verir; birlikte cehennemi cennete çevirirler.