Lanetli bir beden.. Onu yalnızlığa mahkum eden bir kader.. Kaçtı, deniz kızı lanetini kimseye bulaştırmamak için kaçtı. Durdu, deniz kızı sevdiği adamdan kaçamadığı için durdu. Seslendi, deniz kızı sevdiği adama seslendi; görmedi, duymadı, farketmedi deniz kızını. Sevdiği adamın bir parçası olamayan deniz kızı denizin bir parçası olmuştu. Yanlış kişiyi bekliyordu deniz kızı, doğru olan kişi onu karada bekliyordu. Onu bulabilmesi için karaya ulaşması gerekiyordu, nefes alamazdı deniz kızı. Sevdiği adam için deniz kızı olmuştu genç kız. Onun için beklemek artık umut değil, çaresizlikti.. Yapamadı, deniz kızı sevdiği adamın canını alamadı. Yenildi, deniz kızı kalbine yenildi. Katil olacaktı belkide deniz kızı sevdiği adamın yaşaması için. Deniz, deniz kızını çağırıyordu. Acıyı hissetti deniz kızı. Sevdiği adam onu öldürecekti. Deniz kızı kimseydi onun için.. Deniz kızının sonunu sevdiği adam getirecekti. Kalbinde zorlukla tutunan zambak çiçeğinin yaprakları tek tek alev alarak küle döndü. Ne siyahtı nede beyaz ikisinin karışımından doğan bir renk: Gri, zambağının küle dönen yaprakları o renkteydi. Ruhu, ne siyahtı ne de beyaz ruhu artık koyu griydi.