Bu bir kuzen hikâyesi; bir adet radar, bir adet mıknatıs ve bir adet kızsavar.. NOT: Kitap genel olarak mizah yönünde ilerleyecektir. NOT: Kitapta kullandığım fotoğraflar temsilidir. Karakterler sizin hayal gücünüze bırakılmıştır. Anlatmak istediğim görüntüleri gözünüzün önüne getirmek için kullandım fotoğrafları.. ~ - Hayır İzel, inme! İnmeye hazırlanırken Görkem'in verdiği tepkiyle duraksamıştım. Gökay 'ne diyorsun yine?' bakışlarını esirgemezken Görkem onu daha çok sinirlendirecek bir şey söyledi. - Sen de bin Gökay. - Görkem zaten sinirim tepemde, daha çok damarıma basma istersen. Seni kırmak istemiyorum. - Hadi ama Gökay! Çocukken yaptığımız gibi, sen ve İzel binin ben iteyim arkadan sizi. Belki yine kırmızı bir arabamız yok ve bu sefer kimseyi dövüp zorla arabalarını da alamayız ama market arabamız var, olmaz mı? Görkem'in söyledikleriyle buruk bir şekilde gülümsedim. (...) Beklentiyle Gökay'a baktım. O ise Görkem'de sabit tuttuğu bakışlarını bana kaydırıp sonra arabaya baktı. - Hadi ama Gökay, gel işte! - Hayır İzel. - Neden ama? - Çünkü bu sefer ben iteceğim arabayı!