Max, hayatının dönüm noktasında, beklenmedik bir kaza sonucu komaya girdiğinde, izlerini ardında bıraktı. Eşi Elısa, Max'in hastane odasında hayata döndüğünü umutla beklerken, bu bekleyişin ardında bir dizi duygu ve gerçeklik yatar.
İzlerin Ardında, aşkın, umudun ve yaşamın derinliklerine bir yolculuktur. Max ve Elısa'nın hayatı, beklenmedik bir olayın ardından nasıl değişir? Bir kaza, birinin hayatının sonu mu, yoksa yeni bir başlangıcı mı olur? Max'in komadaki yolculuğu, sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal ve ruhsal bir keşif haline dönüşürken, Elısa da hayatın en karanlık anlarında bile umudu yeşerten bir ışık olur.
Elısa, komada yatan Max'ın elini tutarken, içindeki duyguların bir fırtına gibi hızla yükseldiğini hissetti. Çaresizce şarkıyı mırıldanırken, göz yaşları sessizce yanaklarından süzülüyordu. Max'ın elinin hareket etmeye başladığını hissettiğinde, bir an için umut dolu hissetti. Belki de Max, onun sesini duyuyor ve ona cevap veriyordu. Ancak, bu umut çok fazla uzun sürmedi.
O sırada kalp atış makinesinden gelen sessizlikle önce Max a sonrada dışarıda yağan yağmur tanelerinin pencereye deymesine bakarak olayı anlamaya çalıştı, makinede Max'ın kalp ritmi sadece uzun bir çizgiden ibaretti...
ne yani?
Max ölmüş müydü?
Birlikte yaşamaya başlayanlar, birlikte ölürler.
Asena; geçmişi kayıplarla dolu, hayata tutunmayı bırakmış genç bir ressam. Kutay; korkuyla anılan, sert kurallarla yaşayan bir adam. Birbirlerinin karanlığına adım attıkları anda, hiçbir şey yerli yerinde kalmaz. Mafyalar, düşmanlar, itaatkârlar, tehditkârlar, zorunlu ilişkiler, kan davaları, sırlar, oyunlar, dövüşler ve muhteşem tablolar...
Asena, kaçırıldığı adamı esir alacak kadar cesur; Kutay ise geçmişini öğrendiği kadına ilk görüşte âşık olacak kadar delidir. Soylarının bıraktığı kan izleri, sırlar ve yanan şehirlerin ortasında tek sığınakları birbirleri olur.
Bir aşk ne kadar büyükse, bedeli o kadar ağırdır.
*
"Silahımı çeneme yasladığında kehribar gözlerine bakarken bu kız beni öldürür dedim içimden. Çünkü o an âşık oldum. Âşık olmak benim için ölmek demekti. Ben yenilmez bir adamken hayatımda ilk defa, tek bir bakışta yenildim."
"Gökyüzü daha parlak, deniz daha berrak, insanlar daha katlanılası. Çünkü artık sen varsın..."