gözlerinin önünde, babasının üvey babası tarafından öldürüldüğünü gören bir kızın intikam için yıllarca bekleyip darbeyi çok sert yapmasıyla başlayan bir serüven...
Üvey babam denilecek o adam adamlarımdan birine hareket yaptı. Siyahlar içinde giyinmiş adam bana doğru yaklaşıp elini alnıma götürdü.ve dehşet içinde bana baktı. daha sonra üvey babama yani GÖKHAN BEY'E dönüp "patron ateşi var sanırım havale geçiriyor" dedi.
Evet düşündüğüm doğru çıkmıştı gerçekten de havale geçiriyordum.
Daha fazla ayakta duramadım yere yığılı verdim.
Nefes alamıyormuş gibi hissediyordum. gözümü açtığımda babamın yanına düştüğümü fark ettim. Bu acıya rağmen babamın yanında olmam beni iyi hissettirdi. Yüzümde buruk bir tebessüm oldu, ona baktım sadece ona bakmak istedim. Saçlarına dokundum ve sanki bu ateşe dokunmuşum gibi hissettirdi.
Dağılmış saçlarıyla oynamaya başladım bunu çok severdim, hep oynardım babamın saçlarıyla. koyu kahverengi gözleri kapanmıştı onları göremiyordum.
Ve bir daha hiç göremeyeceğim gerçeğiyle tam o an yüzleşmiştim, artık kabullenmiştim.
Ama kabullenmek istemiyordum. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Kendimi durduramıyordum. Bu nasıl bir acıydı böyle, geçmek bilmiyordu.
Tam o sırada vücudumda ılık bir sıvı hissettim, bu babamın kanıydı!
Bu yaşadığı şeyden sonra genç kız herkese yaşadıkları şeyin hesabını sormak için yemin etmişti.
Gerçekten sözünü tutup intikamını almayı başarabilecek miydi?
Babasını öldürenin neden bunu yaptığını, bütün gerçekleri öğrenebilecek miydi ?
...
Siz: Sırf beraber çalıştığımız için bana böyle davranmanıza izin veremem, İlker Bey?
İlker bey: Davranışlarımın sebebi sadece beraber çalışmamız değil Başak hanım.
Siz: Peki ya ne?
Siz: Ne bu haddinizi aşmalarınız?
Siz: Sabrımı zorlamalarınız.
İlker bey: Aklımı sikip attığın için bunların cevapları bende de yok. Buna aşk diyorlar ama çok saçma.
İlker bey: Hiçbir insan, bir insanın iradesini bu kadar sikemez.