"Bana bak lahana turşusu, lafını geri al yoksa seni öldürürüm." dedi Mileyna sert bir tonla.
"Bak kızıl..." diye başladı Göktuğ. "...lafımı geri alacak bir şey yok. Hala hobbitlerle akraba olduğunu düşünüyorum." dedi ve pis pis sırıtmaya başladı. Mileyna dayanamayıp bir tekme savurdu. Aslında yumruk ya da kafa atmak istemişti ama lanet olasıcanın boyu çok uzundu.
"İşte benim kızım!" diye bağırdı Osman, Göktuğ baldırını tutarken.
"Bak Melinda..." dedi Beste.
"Mileyna." diye düzeltti onu Mileyna.
"...her neyse, böyle vurmalısın." deyip Kai'ye bir tekme attı. Acıyla inleyen Kai, sert bir şekilde Beste'ye baktı.
"Kulüpte partnerim yine sensin ve kaçışın yok, çılgın Türk." dedi acıyla tıslayarak. Beste özgüvenle saçlarını savurdu.
O sırada "Böyle mi?" diyerek Matt'e yaklaştı Balım. Hamleyi gören Matt bir adım geriledi.
"Aklından bile geçirme, seni mahvederim." dedi umursamaz bir tonla. Balım şirince sırıttı ardından beklenmedik bir şekilde Matt'in en önemli bölgesine tekme atıp gülmeye başladı. Kızlar kahkalarla gülerken erkekler iki büklüm olmuştu. Erkekler toparlanıp sinsice sırıtmaya başladığında ise kızlar çoktan ortadan tüymüştü.
"Asla büyümeyecekler." diye mırıldandı Osman, okulun bahçesinde tek başına kalıp bu altı çocuğun koşuşturmalarını izlerken. Ardından kızlarına yardım etmek ve o canilerin elinden kurtarmak için o da koşmaya başladı.
Bir İngiliz, bir Koreli, dört Türk ve bir Mileyna, her milletten öğrencinin bulunduğu uluslararası bir lisede bir araya gelmişler. Sonrası mı? Açıkçası pek iyi görünmüyor...
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...