Gelecek ... Geçmişe karışıp geleceği sömüren havaya karışıp şeytanı kıskandıran bir gelecek... Geçmişe olan bağlılığın geleceğe bir " Kan davası" olarak geçmesi ... yoksa gelmesimi?... bu cümleler şık giyinimli orta yaşlı adamın kafasını iyice karıştırdı ... - Ne demek istiyorsunuz?... -... İngiltere boncuk boncuk terliyordu... anlamamamıştı... karşısındaki ruhtan farkı kalmayan 20-24 yaşları arasındaki gence baktı ... - Sen ... İngiltere gence yakasını düzeltip bir daha baktı daha çok gerildi içtiği çay ilk defa bu kadar vicdan azabı yaratıyor du ... İçtiği çaymı? yoksa karşısındaki genç adamın son halimi ?... - Efendim.. üzgünüm ama anlayamadım?... Bembeyaz genç adama baktı cehennem kadar kırmızı gözleri artık son ışık kadar beyaz bir o kadar sönüktü - Sen... Siz ... sizler... Siz .... - Neden hala benle konuşuyorsunuz? İngiltere iyice fenalaştı... ama belli etmemeye çalışıyordu... karşıdaki genç onun kalbindeki vicdan azabına yenilerini eklemek ile kalmıyor bide geçmişin pis kanlı izlerini yarıyordu... genç sanki nefes bile almıyor... sanki ölmüş gibi bakıyor ... - neden hala susuyorsun ? ... - susan şey kalbinmi ... - yoksa vicdan azabınmı? İngiltere dayanamayacak gibi hissediyordu ... gözü karardı yağmur yağıyordu... ama bir fark vardı ... yağan yağmur deyil ... Odanın tavanına sıçrayan kanların ona geri düşmesi idi ...
16 parts