Story cover for Acı Kokan Papatya by xshhsilence
Acı Kokan Papatya
  • OKUNANLAR 412,009
  • Oylar 17,673
  • Bölümler 38
  • OKUNANLAR 412,009
  • Oylar 17,673
  • Bölümler 38
Tamamlanmış Hikaye, İlk yayınlanma Mar 11, 2015
Gökyüzünden düşen her bir yağmur damlası kan lekeleriyle kaplı avucumda izler bırakırdı. Kaybetmenin yoğun duygusuyla harmanlanmış hislerim ve emdiği büyük hüzünlerin neticesinde damarlarıma acı pompalayan bir kalbim vardı. Ellerime bulaşan genç kızın kanından kurtulmak için tek çarem tanımadığım bu adamın himayesine girmekti.

Karga'nın.

Yüzleştiği kalp kırıklarından, yarım kalmış intikamlardan katılaşmış bir kalbi vardı. Ne zaman ne yapacağı bilinmezdi, garipti. Acıları bulunduğu ortamın havasını boğuklaştırırdı, o dayanırdı ancak siz yavaş yavaş boğulurdunuz onun geçmişinde. Kaçmak isterdiniz ama siz kaçtıkça bu sefer kendi acılarınızın pençesine düşer ve ona geri dönerdiniz. O ise çoktan gitmiş olurdu. Bir de kardeşi vardı kendisine tamamen ters karakterli.

Batın.

Egosundan hiçbir zaman taviz vermezdi, herkes tarafından sevilen güler yüzlü, neşe saçan biriydi. Pozitif enerjisi solan papatyalara bile can verebilirken, duygusal ve hassas kişiliği ile bir müziğin en acı ezgisi gibiydi.

Gözleri her zaman buğuluydu ve uzaklara dalardı, sanki gelmeyecek bir gideni bekliyordu. Kaybetmenin ekşi kokusu buram buram loş odaya dağılırken bir yazar daha satır çizgilerini boğazına dolayarak intihar etti.
Tüm hakları saklıdır
Eklemek için kaydolun Acı Kokan Papatya kütüphanenize ekleyin ve güncellemeleri alın
veya
#44papatya
İçerik Rehberi
Ayrıca sevebilecekleriniz
redndyellow tarafından yazılmış Aşkın İncisi adlı hikaye
23 bölüm Tamamlanmış Hikaye
Pembe, uzun straplez elbisesinin içinde, narin boynundaki hediye edilmiş inci kolyesiyle indi merdivenlerden. Merdivenlerin aşağısında, elini korkuluğa koyarak duran adamın kafasını kendisine çevirmesiyle göz göze geldi. Aras Kılıç Devran, ağzı açık bir şekilde kıza bakakalmıştı. Kız, eliyle korkuluğu kavradı ve dudaklarını adamın boynuna, dövmesinin hemen üstüne değdirdi. Yaptığı hareketin sonradan farkına varmış gibi utançla geri çekildi. -İyi görünüyor muyum?" Kızın cümlesiyle kendine gelip, kızın çekingen tavrının tam aksine kızı belinden kavradı ve boynundan bir ısırık aldı. -İyinin çok ötesindesin...İnci'm, büyümüşsün." Elini kızın belinden çekmemiş, vücutlarını tek vücut yapmıştı. Büyümekten kastettiği gözlerindeki duyguları gizlemeye yaramayan hafif koyu göz makyajı değildi. Elindeki inci çiçeğini, kızın tokasının yardımıyla saçına iliştirdi genç adam. Bir inci çiçeği gibi narin ve saf olan İnci'nin, ilk arkadaşı Kılıçla hapsolduğu topraktan kesilerek koparılmasını anlatan bir hikaye.. *** Aras Kılıç, Arden İnciyle tanıştığında işin hangi boyutlara varacağını bilmiyordu. Kızın hayatı çok kısıtlanmış, fazlaca yasaklarla şekillenmiş, gizemlerle doluydu. Aras, Arden için domino taşlarının en başındaki taş oldu. Aras Kılıç Devran'ı tanıdığı andan itibaren Arden İnci Güraltın için hiçbir şey aynı olmadı. İnci, tutsak olduğu istiridyeden çıkarılmış, aşka teslim olmuştu. Aşkın incisiydi artık. İstiridyenin değil. •••Aşk Sarhoşu'ndaki Savaş ve Bade karakterinin çocukları Aras Kılıç'ın hikayesidir. Hikayenin okunması için Aşk Sarhoşu'nu okumanıza gerek yok. Başlangıç Tarihi: 26.07.2017 Bitiş Tarihi: 09.08.2017/ 01.00 Kısa Hikaye içinde #3 (24.08.2017) Kapak Tasarım: petitefraises
papatyakorusu tarafından yazılmış BÜLBÜL adlı hikaye
23 bölüm Devam ediyor
*avareyim,asudeyim,yorgunum bilmiyorum,neden sana vurgunum? -bir mahalle hikâyesi- 18/05/2023 " Dökme yüzünü." dedi. Yüzüne vuran kızıl ateşlere bakarken gözlerinde kararlı bir ifade vardı. Kurşuni bulutlar, karşıdaki binaların silüetlerin üzerine yığılmışlardı ve akşamın alacasına güneşin son kızıllıkları karışıyordu. Hafif bir rüzgâr çıkmıştı. Sesi, bulanıklıktan uzak, net ve kendinden emindi. Hiç tereddütleri olmamıştı zaten. Şimdi oturduğumuz bu tenhalıkta, gözleri yerdeki ateşin kızıllığındayken düşen yüzümü, incinen kalbimi nasıl fark etmiş, nasıl sezmişti bilemiyordum. Beni şaşırtmaya devam ediyordu. Kemikli yüzündeki kararlı ifadeye baktım. Gözleri ateşten uzaklaşıp bana döndüğünde yanağında şimdi sakalların gizlediği yara izini ve sebebini düşünüyordum. Yaralar her zaman görünür değildi, olamazdı ama sanki onun yaraları gördüğümden daha derinlerde bir yerlerde gibi geliyordu bana. Gözleri, uysal bir kuştan uzak, gelip gözlerime ilişti. Bakışları karanlık bir orman gibiydi ama tekinsiz değildi. Alaz alaz bir ifade vardı. Hummalı, sert ve kendinden emindi. Kaşlarının arasındaki çukurlar inen akşamla karanlık çizgilere dönmüştü. Garip bir şekilde yanında kendimi hiç olmadığı ölçüde güvende hissettiğimi fark ediyordum. Bana bakarken gözünü bile kırpmıyor, bakışlarındaki bir şey beni gözlerimi kaçırmaya hatta buradan çıkıp ardıma bile bakmadan kaçmaya zorluyordu. Ama direniyordum. Ne gözlerimi mızrak gibi saplanan bakışlarından çekebiliyordum ne de koşup uzaklaşmaya derman bulabiliyordum. " Dökmedim." dedim inkar ederek, az önceki sözünü esasında kendime hatırlatmak için. Elindeki uzun çubukla ateşi karıştırırken tüylerimi diken diken eden ifadesini de çekip almıştı üzerimden. " Döktün. Ama sen yine de dökme yüzünü. O yüz, dökülecek yüzlerden değil."
Ayrıca sevebilecekleriniz
Slide 1 of 9
NALE cover
Müştâk cover
Söyle Abisi cover
SADECE TESADÜF cover
Aşk Mı Lazım/Texting  cover
Aşkın İncisi cover
BÜLBÜL cover
Yılanın Kızı  cover
ESARET   cover

NALE

36 bölüm Devam ediyor

Benimle yalnız kaldığı ilk anda hesap soracağını sanırken o bambaşka bir şey yaptı. Uzandı, tek seferde kendine çekti beni. Göğsüne sığmamı sağlarken yüreğini yüreğime geçirmek istercesine sıkıca sarıldı. Kanlı ellerim havada kalırken hasreti olduğum kokusuna sarılmamı istercesine sarıldı. Sarılmamalıydı. Yüreğim yuvasından koparılmış bir kuşun feryadıyla atarken geri çekildim. Bu da yetmedi. Gözlerine bakamadığım dakikalarda "Bırak!" dedim onu bitirmek isteyerek. Dikkatli bakışları üzerimde dolanırken geri çekildi. Birkaç dakika öylece durdu. Uzun uzun seyretti, varlığımdan emin olmaya çalıştı. Bir göz kırpışını bile vakit kaybı saydığı dakikalarda "Yüzüme bak!" dedi kısık sesiyle. Bakışları bedenimin her zerresinde dolanırken devam etti. "Gözlerime bak Mihre..." Titrek bir mum ışığının aydınlattığı sesi yeniden ulaştı bana. "Bak ki hayal olmadığına emin olayım ..." © Tüm Hakları Saklıdır kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerlerde kullanılamaz. ❕ Wattpad üzerinde Nale ismiyle yayınlanan ilk hikayedir.