Hayatı sıradan ve monoton geçen 25 yaşındaki genç kadın sarah, bir gün beklenmedik bir olayla karşılaşır. Aniden ve istemeden, bilmediği fantastik bir evrene ışınlanır. Gözlerini açtığında, kendisini tanıyamayacağı kadar güzellikte, büyülü ve gizem dolu bir dünyada bulur.
Ruhsal Yedi Boyut, zamanın kural tanımaz dansıyla dönen, ejderhaların gökyüzünde süzüldüğü, büyülü ormanların sırlarla dolu olduğu bir yerdir. Sarah, evrene adapte olma sürecinde, bu yeni dünyanın sırlarını ve büyülerini keşfederken, içindeki depresif duygularla da mücadele etmek zorundadır.
Kendisini bu tuhaf evrende yalnız hisseden Sarah, kendi iç dünyasındaki karanlıklarla da yüzleşmek zorunda kalır. Kendisine verilen şekil değiştirme gücünü kullanarak çeşitli kimliklere bürünerek bu gizemli evreni keşfederken, içsel yolculuğunda da kendi kimliğini ve gücünü bulmaya çalışır.
Ancak Ruhsal Yedi Boyut'un barındırdığı tehlikeler, onun güçlü iradesini sınar. Sarah, bu evrenin hükmeden kötü niyetli varlıkları ve tehlikeli büyülerle dolu karmaşık bir düzenle karşı karşıya gelirken, yanında ona yardım edecek dostlar da bulur. Bu arkadaşlıklar, onun için umut ışığı olacak ve depresif ruhunu aydınlatacaktır.
Paralel ruh, kendi içindeki gücü keşfetme ve fantastik evrene uyum sağlama sürecinde epik bir maceraya atılan genç bir kadının hikayesini anlatıyor. Sarah, hem evrenin gizemlerini çözmeye çalışırken hem de içsel karanlıklarla mücadele ederek, gerçek bir kahramana dönüşecektir.
Ağladı avşin sevdiğinin arkasından bana inanmıyor musun baran?
Adam döndü ve kadına sen avşin hardal benim için bitmiş bir kitabın ölmüş karakterisin! Sen benim sevdıgım degılsın hani o guzeller guzelı yuzunu ben gorecektım sen benim avşinim degılsın?
Arkasına bakmadan gıttı adam! Öylece kaldı kadın hıçkırıklara!!
Bu bir berdel hikayesi değil bu yitip giden aşkların hikayesi ama daha güzeline ve daha zoruna şahit olanların hikayesi.....
Viyan asmine ölümüne sevdalıydı ama asmin uğruna avşini ve aşkını, hayalini, sevdasını, almıştı elınden çünkü viyan zalim ve ağır bir adamdı...çünkü viyan intikamını illakı almalıydı. Çünkü viyan can yakmalıydı. Çünkü viyan ZALİMDİ
Peki avşinin suçu ne ablasını çok sevmesi mı yoksa masum olması mı!?Yoksa yinede için de kötülük olmaması mi?
Avşin ablası yüzünden sevdasından vazgeçti ama asla viyanın istediği gibi biri olmadı
Peki ya asmının sevdıgı adam avşine sevdalı olması?
Bütün Amed asmin, Avşin, ve berfinin güzelliğini konuşur onları hayal ederdi.
Üç kız kardeş kendi içlerin de birbirini yerken herkes onların masum ve birliğinden bahseder...